14 Eylül 2005 Çarşamba

Vending Machine

Simdi is yerindesiniz, caniniz ogle yemegi ustune soyle minik bir tatli cekti. Ya da sabah ise geldiniz ama kahvalti yapmadiniz, cekmecenizde de yiyecek birsey yok. Ee en yakin yere yurumek istemiyorsunuz ya da is yeri sehir disinda araba kullanmak istemiyorsunuz. Iste bu durumlarda refreshment room'daki vending machine'ler imdadiniza yetisir. Su yandaki makinada gorunen yiyecekler her ne kadar junk da olsa, basiniz sikistiginda ise yarayan minik kahramanlar. Yiyecek vendinglerinde ben hemen hemen hep ayni sirada gordum urunleri. Ilk iki raf cipslere ayrilmis, sonraki iki uc raf cookie, gofret, donat, pop corn'a ve son raf da cikletlere. Bu makinalar ya 1$ ya da bozuk parayla calisan makinalar. Diyelim guc bela son 1$'inizi cuzdaninizda bulup hevesle makinaya koydunuz ya da son bozuk paranizi attiniz, C8'e basip twix'inizi bekliyorsunuz. Aman o da ne, twix cikmasi gereken helezon araliga sikisti kaldi. Artik paranizi iade etmek icin cok gec. Ya arkanizdaki ayni urune basinca iki tane alacak, ya da bozuk para bulmanin bu arada ordaki twix'i kimseye kaptirmamanin yolunu ariyorsunuz.

Bu vending machine'ler her yerde oylesine cok ki, iceceklisi, kahvelisi, cocuklara ciklet, seker dagitani, hatta sandvic turunde yemek vereni bile var. Postanelerde pul verenini de soylemeliyim.

Basta isyerleri olmak uzere, oteller, hastaneler, sinemalar, postaneler vending makinalarinin park ettigi koseler.

Hersey iyi guzel de arada bir parayi yutmasi ve istedigim urun sikismasa bu aletleri daha cok sevecegim.

Hiç yorum yok: