21 Şubat 2008 Perşembe

Sicko

Evvelki yaz, Canakkale'de kuafore gitmistim. Hep berberlerde konusulur ya, sohbet etmeye basladik sacimi kesen cocukla. Benim Amerika'da yasadigimi bilmeden, aslinda hayatta amacinin kapagi yurtdisina atmak ve hayalinin de Amerika oldugunu soyledi. Neden dedim. Is kosullari iyi, iyi kazaniyorsun, bedava saglik sistemi oldugunu, herkesin iyi, esit kosullarda yasadigini soyledi. Hangi filmde boyle bir ulke gordugunu anlamadigimi soyledim ama dilim dondugunce burayi anlatmaya calistim sonrasinda. Simdi isterdim ki ona Sicko'yu izlettirebileyim.

Michael Moore gene dokturmus Sicko dokumanteri ile. Film Amerikan saglik sistemini irdeliyor. Burada neyin olmadigiyla, baska gelismis ulkelerde neyin oldugunu anlatan bir yapim. Oldukca goz acici, bilgilendirici…

Amerika'da yaklasik 50 milyon insanin sigortasi yok. Yani her 6 kisiden biri sigortasiz. Devletin genel saglik sigortasi kapsami olmadigi icin, paraniz olsa bile varolan rahatsizliklardan (pre-existing condition), cok sisman, cok zayif gibi durumlardan dolayi kendiniz ozel police almak isteseniz de sigorta sirketlerinin sizi reddetme durumu var. Emeklilikle beraber 67 yasinda medicare denilen saglik sigortasina sahip olabiliyorsunuz ama o zamana kadar ancak isiniz var ise ... Ya da kendi cebinizden para verirseniz sigortali olabiliyorsunuz.

2 cesit sigorta tipi var. PPO, yani herhangi bir doktora referans olmadan gidebileceginiz, digeri de HMO. Once aile hekimini gorup, o gerek gorurse sizi uzmana sevk edebilecek bir sistem. Police miktarlari co-pay denilen her doktor visit'indeki katki payi ile deduction denilen belirli bir limite kadar kendi cebinizden odemeniz gereken miktar, doktor visit'leri sayisi, hangi doktor ziyaretlerini ve sigortanin anlasmali oldugu doktorlar (in network), referral denilen once aile doktorunun gorup onun yonlendirilmesiyle gidilecek uzman doktor saptamalarina gore degisir. Ortalama, 4 kisilik bir ailenin yillik sigorta odemesi 10-12bin dolardir denilebilir.

Hastasiniz tedaviye ihtiyaciniz var. Kim karar veriyor bunun onaylanip onaylanmayacagina: Sigorta sirketleri. Peki buradaki onay mekanizmasi kimlerden geciyor. Doktorlardan. Hatta yer yer yapilan soylesilerde, kim daha cok tedavi talebini redderse o doktor daha cok ikramiye (bonus) aliyor !?!! Bu konuda kongreye gelip gunah cikaran bir hekimin soylemi vardi, bu sistemin ic yuzunu anlatan.

Sabah radyoda dinliyordum. Baskanlik secimi dolayisiyla kampanyalara yapilan bagislardan bahsediyordu. Bu baglamda sigorta sirketlerinin, pharmaceutical denilen ilac sirketlerinin, doktorlarin ne kadar buyuk hayirsever oldugunu soylememe gerek var mi bilmem. Cunku "sen beni destekle ben de secilince seni kollarim" mantigiyla calisan bir sistem ne kadar saglikli calisir cevabi soruda belli degil mi?

Zaman zaman onceki baskanlik yarislarinda devletin gozetiminde olan bir saglik sistemi (Government-run health care) hep gundeme gelmis. Hatta Clinton yonetiminde Hillary'nin ajandasindaki onemli maddelerden biriymis ama o da bunu beceremeyip karsi lobilere yenik dusmusler.

Peki diger gelismis ulkelerdeki durum nedir? Filmde Kanada, Fransa ve Kuba'dan ornekler veriliyor.

Kanada'da herkesin OHIP denilen bir saglik karti var. Hatta sirf bu sistemden yararlanmak icin Kanadalilarla evlilik yapanlar var. Saglik bedava ve Kanadalilarin yasam omru Amerikalilardan 3 yil daha uzunmus.

Ingiltere: NHS (National Health System) denilen genel saglik sistemi var herkesin faydalandigi. 10$'lik katki payi ile acile ya da normal doktor ziyaretlerine gidibiliyorsunuz ve bundan yararlanmak icin isinizin olmasi gerekmiyor.

Gelelim Fransa'ya. Dunya uzerinde saglik sistemi en iyi olan ulke Fransa'ymis. Filmde diyor ki, ortalama, calisan bir Fransiz su asagidaki kosullara sahiptir.

  • Yasam sureleri Amerikalilardan daha uzun.
  • Eger calisiyorsaniz bireysel saglik sigortasinin %65'i devlet, %35'i sirket tarafindan karsilanir.
  • Varolan rahatsizliklar, saglik hizmetlerinden yararlanmak icin bir engel degil.
  • Hasta oldugunuzda limitsiz surede calismama hakkiniz var. Amerika'da mi? Allah gostermesi hasta olmayi. Ya yillik izin gunlerinizden kullanacaksiniz, ya da personal day ya da sick day denilen limitli sayidaki gunlerden izin alacaksiniz. Grip, nezle gibi seyler icin 3-5 gun onemli degil (hos o da onemli oluyor bazen) ama kaza gecirdiniz hastasiniz. Ya da bel fitigi olup calisamaz durumdasiniz. Ya sakatlik durumundan izne cikacaksiniz (STD-short term disability) birkac hafta ya da…. Ben henuz bunun cevabini bilmiyorum.
  • Fransa'da haftada 35 saat calisiliyormus. Burada bu sure 40 saat.
  • Minimum 5 hafta ucretli izniniz var. Oleley!!
  • Evlendiginizde 1 haftalik balayi tatili veriyorlar.
  • Ev tasidiginizda 1 gun tasinma icin izin veriyorlar.
  • Hastalandiginizda eve ucretsiz doktor cagirma luksunuz var (SOS medicins).
  • Bebeginiz oldugunda bebek bakimi icin eve hemsire geliyor. Hatta haftada 2 gun 4 saatden bir devlet personeli gelip size ev islerinde yemek yapiminda yardimci olabiliyor.
  • Bebek ve cocuklar icin yuvalar cok ucuz hatta cogu ucretsiz.


Filmde Amerika'da tedavi goremedikleri icin Kuba'daki Guantanama'daki askeri usse gitmeyi deniyor Moore yanindakilerle birlikte. Kimisi 9/11'den kalan solunum yollari sikayetine sahip, kimisinde dis sorunu var … Eh oraya gidemeyince Kuba'ya gidelim bari diyorlar. Ve kendilerini Kuba'li doktorlara emanet edip ucretsiz tedavi olup sonra Amerika'ya donuyorlar ironik bir sekilde. Bu verilerden sonra Amerika'nin dunya saglik hizmetleri siralamasinda 37. sirada oldugunu soylemek lazim.

Bu konu daha cok su kaldirir, bu kadar karamsarligin yaninda cok iyi seyler de var elbette, aklima geldikce, ogrendikce yazarim gene. Artani burada.

20 Şubat 2008 Çarşamba

Dizi Izle

Evde Turk TV'si var bir suredir. Ama diziler o kadar uzun ki, basinda oturulup da izlenecek gibi degil. Cogu 1.5 saat. Reklamlar ic bayacak siklikta, cekim kareleri uzun uzun, dizi ozetleri dizinin kendisine esit surede nerdeyse. Turk dizisi izlemek isteyip de kaciranlar icin soyle bir site var, duyurulur.
http://www.diziizle.net/

Neyse bu arada buradaki grev de sona erdi. Bakalim bizim diziler ne zaman geri gelecek?

7 Şubat 2008 Perşembe

Cashmere Mafia'ya Kaldik


Galiba bu sezon basindaydi, eylul-ekim gibi. ABC'deki dizilere bakip "Aman Allah'im ne cok izlenecek dizi var ama coguna zaman bulamayacagim" deyip aralarindan bir secme yapip haftada 4-5 tanesini izlemeye baslamistim, izleyemediklerimde de aklim kalarak... Grey's Anatomy, Private Practice, Desperate Housewives, Brothers and Sisters ana listede, Lost ocak sonunda baslayacak diye en baba listede, Big Shots ve Dirty Sexy Money ile Men in the Trees de denk gelirse yedek listedeydi. Ilk 2 ay guzel guzel izledik. Sonra holiday season girdi, yilbasina kadar ara verildi ve bu arada da olanlar oldu, senaristler, dizi yazarlari greve gittiler.

Lost gecen hafta basladi. Zaten bu grev yuzunden bu yil 8 hafta yayinlanacakmis. Hatta bu grev yuzunden Vanity Fair, su meshur Oscar toreni sonrasi verecegi partisini iptal etmis (tasalandigim seye bakar misiniz lutfen :)). Malum Golden Globe toreni de iptal edildi bu yil. Colbert Report, Steven Colbert'in kendi yazdigi programla ekranlara gelmeye basladi ama kurallar geregi ellerine kagit alip okumak yok. Peki bu adamlarin istekleri nedir diye soyle bir kulak kabarttim da soylenenlere; yapimcilarin DVD satislari, internet download'lari, web'de gosterimi olan dizilerin kazandiklarindan pay almak istiyorlar ve bence haklilar da, istesinler.

Kolay degil, Yazarlar Sendikasina bagli 12000 calisan varmis greve giden. Anlasilan bu yili kaybettik, malum diziler mayista sona eriyor. Simdi anlassalar, yeni bolumlerin yazilip cekilmesi birkac ayi bulur. Simdi bekle de Hollywood patronlari kendi aralarinda anlasip biz de mutlu mesud TV'mizin basina donelim. Cashmere Mafia ile hafta dolmuyor. Hadi ama!!