18 Mart 2011 Cuma

Khan Academy

Bir site var ki ozellikle lise seviyesindeki ogrencilere cok basarili bilgiler veriyor, video'larla, test'lerle ve ogrencinin durumunu gosteren istatistiklerle: Khan Academy. Salman Khan kendi yegenlerine bazi dersleri ogretmek icin video kilpler hazirlayip youtube'e koymus ama tiklanan ziyaretci sayisi artinca Khan Academy'i kurmus. Ilginc bir hikayesi var burdan okuyun lutfen.

Oglan basit toplama cikarmadan baslayip simdi carpma ve bolme konusuyla ilgili testler aliyor bu sitede. Takildigin yerde ilgili video'yu izleyebiliyorsun, ya da ipucu istersen sana problemi cozmekte yardimci oluyor. Guzel bir tarafi da ebeveyn olarak cocugunun durumunu takip etmek. Saat kacta, kac problem cozdu, zayif noktalari nedir, basari egrisi nasil sekilleniyor gibi...

Bayiliyorum boyle beyinlere. Bir soru var ki , Khan'nin verdigi cevap cok hos.

Are you interested in turning this into a business? Maybe with some VC funding?

I've been approached several times, but it just didn't feel right. When I'm 80, I want to feel that I helped give access to a world-class education to billions of students around the world. Sounds a lot better than starting a business that educates some subset of the developed world that can pay $19.95/month and eventually selling it to some text book company or something. I already have a beautiful wife, a hilarious son, two hondas and a decent house. What else does a man need?

With that said, if you are a social venture capitalist and are looking to deploy capital with the highest possible social return per dollar invested, we should talk. I think you'll find that there is no more measurable, scalable and high impact way to educate the world.

Bugun oglanin okulunda...

Egitimle ilgili saatlerce konusup yazabilirim sanirim. Bu konuda okumayi ve ogrenmeyi cok seviyorum.

Bugun oglanin okuluna ogretmeniyle konusmaya gittim. Eyalete mi bagli, yoksa genel bir uygulama mi bilmiyorum ama NY'daki okullarda yilda 2 kez ogretmenle bire bir gorusebileceginiz ogretmen-veli toplantisi yapiliyor. Biri kasimda, digeri nisanda. Bu toplantilarda aileye cocugun karnesi (report card) verilip, degerlendirme yapilan kategoriler ustunde konusuluyor. Bu toplantiya ayrilan sure 15 dk. Benim soracaklarim ve konusacaklarim genelde bu zamana sigmadigindan ya ilk sirayi aliyorum, ya da en sona kaliyorum. Bizim oglanin sinif ogretmeni cok iyi bir kadin. Arada email'le durumunu soruyorum ve yuzyuze gorusme imkani da yaratiyoruz arada. Ocakta ve haziranda ders yili bitince de postayla yil icindeki karnesi geliyor gene. Yani 4 karne aliyoruz.

10 gun kadar once oglanin odevlerinde bir degisiklik farkettik. Normalde 20-30 dk'da biten odev (pazartesi-persembe, hafta sonu odev yok) son gunlerde 2 saate uzamaya basladi. Toplama cikarmalardan, birden iki basamakli carpma ve bolmeye basladirlar. Zaten bugun sabahtan randevu almistim, bu konuyu da uzun uzun konusma ortami buldum.

Singapur Matematik modeli Amerika'da cok konusulan ve bazi okullarda (Scarsdale Public Schools gibi) 2-3 yildir uygulamaya gecmis bir model. Bizim okulda K-6 siniflarda pilot olarak uygulanmaya baslamis ama bizim oglanin sinifinda degil. Bizim oglanin sinifi 19 kisilik ve ogretmeni 10 cocugu parlak buldugu icin onlara zenginlestirilmis mufredat programi (enriched curriculum) uygulamaya baslamis. Bu extra mufredat tamamen ogretmenin insiyatifina kalmis olup, okul mudurunun onayi gectikten sonra uygulanan birsey. Programa katilan cocuklar (10 kisi kadar) Mart basindan beri akademik agirlikli derslerde (matematik, okuma, yazma ve fen) ogretmenle ders yapip, extra odev aliyorlar. Ben bu durumdan cok memnunum ama seneye 3. sinifa basladiginda bu cocuk seviyesinin altinda ders gorurse napacak konusu gundeme geldi. Ogretmen bu konuyu okul muduruyle konusup onumuzdeki sene icin gene guclendirilmis mufredati takip edecekleri bir sinif olusturmaya calisacagiz dedi. Singapur modeli bizi matematikte kuracak ama okuma, yazma ve fen derslerinde de guclendirilmis mufredata gereksinim var. Mayista tekrar bulusalim planlari konusalim dedi. Gerekirse mudurle de gorusebilir ve 3. siniflari gozlemleme sansiniz var dedi.

Konu extra mufredat ya da odev harici akademik ugraslara gelince bir kac isim aldim ogretmenden. Onlari da bir ara yazarim muhakkak.

Dedim ya egitim konusu acilinca cenem duser diye....

Finlandiya'daki Egitim Sistemi Hakkinda Yazi

PISA skorlarinda Finlandiya basi cektiginden beri aklimda. Bugun bir yazi gordum. Finlandiya'daki egitim sistemine iliskin Egitim Bakaniyla yapilmis bir roportaj var.

Bilinmedik seyler degil ama anlasilan o ki, 5 milyon nufusu olan ulkede ogretmenlik meslegi onemli bir kariyer meslegi olarak goruluyor. Sendikalar ve bakanlik ayni amac icin ugrasiyoruz diyor. Ogretmenler universitede egitim gordukten sonra 5 yillik master programina katilip gozlemci ogretmenlerle beraber, hem egitim alip hem de universite yakinlarindaki egitim okullarinda ders vermeye baslayabiliyormus. Maaslari ortalamanin uzerinde olup, egitimde firsat esitligi veriyoruz diyor. Siniflarda cocuk sayisi 20'ymis. Yardimci ogretmenle beraber ozel egitim ihtiyaci olanla, cok basarili olan da ayni sinifta oluyormus. Mufredat yogun ve Fin kulturu 50 yil onceki tarim toplumundan Nokia'yi ureten sanayi toplumuna ciddi egitim politikalari sayesinde gecmis.

Gene bu soylesiyi destekler baska bir yazi da burada. Ya da buradaki video klip de gayet bilgilendirici.

14 Mart 2011 Pazartesi

NY Times Debate Room

NY Times'in cesitli konulara ayrilmis muzakere odalari (debate room) var. Konunun ozune gore uzman kisilerden yazi geliyor bu kosede. Egitim sektorune cozum ureten bir sirkette calistigimdan egitimle ilgili kisiler ve konular yakinen radarimda. Bazi isimlerin aciklamalari, yazilari, yorumlari oldukca ilgili cekiyor. Egitim konusunda arada bir bu link'e bakmakta fayda var.

Bugun CNN'nin sayfasinda vizyonerler baslikli kisimda gordum. Geoffrey Canada'nin egitimle ilgili goruslerine kisa bir videosu var. Izlemege deger.

12 Mart 2011 Cumartesi

Waiting For Superman

Waiting for "Superman" gecen eylulde gosterimi yapilan ve yakinlarda da DVD'si cikan bir dokumanter. Bir sure once Amerika'daki egitim konusunda bir post yayinlamistim burada. Bu film Amerika'da kamu ya da devlet egitimi dedigimiz public school sistemine iliskin irdelemeler yapan bir film. Yonetmeni Davis Gugenheim, Inconvenient Truth'un da yonetmeni.

Filmde cocuklarini devlet okullarina gonderen ya da devletten alip charter ya da ozel okula gondermek isteyen ya da tam tersi bir kac karakter islenmis. Dokumanter egitim sistemindeki aksakliklari, kirikliklari, yanlisliklari isliyor. Ben bu ornekleri genele yayacak kadar Amerika'nin her yerinde okul sistemi kotu olarak gormuyorum ama sistem, citasi yuksek ulkelerle (Finlandiya, Uzak Dogu Asya ulkeleri) karsilastirilinca Amerika, temel egitim test sonuclarinda basi ceken ulkelerde degil!!

Burada devlet okullarinin cogunda sendika var. Bir ogretmen bir okul bolgesinde calismaya basladiginda tenure'unu kazanana kadar is garantisi yok. Okul bolgesine gore degismekle birlikte, bizim burada yasadigimiz bolgedeki okullarda 3 yil ayni okulda calisinca ogretmen bir daha isten cikarilamiyor. Cunku tenure denilen hak geregi, emekli oluncaya kadar ya da kendi istegiyle isten ayrilincaya kadar isi garanti.

Tenure denilen bu sistem aslinda baslangicta universite egitmenlerinin is guvencesini korumak amacli politik ya da uydurma soylentilerle isini kaybetme hakkindan mahrum etmek icin ten year (tenure) -10 yil calismadan sonra verilen bir hakmis. Zamanla universitelerden ilk ogretim seviyesindeki egitimcilere 3 yillik ayni okulda calisma sonucu verilen bir hakka indirgenmis.

Peki ogretmen sinifta kotu performans gosterirse ne olur? Pek de birsey olmuyor. 2-5 yillik suren 27 adimlik proses sonucu ogretmeni isten cikarmak hic de kolay degil. Gecen hafta haberlerde cikti. Chicago devlet okullarindaki ogretmeni sorusturma islemi su grafikte aciklanmis. Diger eyaletlerde de cok benzer bir sistem var.

Iste bu yuzden superintendent denilen okul yonetcileri sik sik sendikayla catisip dusuk performansli ogretmenleri ve siniflari belirleyip onlarin uzerine gitmeye calisiyorlar ama genelde bu da cok ise yaramiyor. Bugunlerde Wisconsin valisinin adi sik sik haberlerde geciyor, cunku ogretmenlerde tensikata gitmek istiyor ve tabii sendika da ayaklaniyor yapamazsin boyle birsey diye.

Filmde ve medyada cok sik gecen DC devlet okullarinin yuksek profilli okul yoneticisi vardi; adi Michelle Rhee. Adrian Fenty DC valisi secilince DC chancellor'ligine Michelle Rhee'yi getirdi. Michelle Rhee okul performanslarina bakip bazi okullari kapatma, ogretmenleri isten atmaya ve sendikayla pazarliga oturunca sik sik gundeme gelen isim olmustu. Cunku ulkenin baskentindeki devlet okullari, ulke capinda matematik ve okuma testlerinde en kotu sohrete sahip okul bolgesi... Michelle Rhee koydugu hedeflerin bir kisminda basarili oluyor ama sendikayla pazarlikta cok az. 3 yil suresince basinda oldugu okullardaki perfomans artiyor ama egitimde yoneticilik yapmak icin politik destek gerektiginden gecen kasimda Fenty, Primary Election'da koltugu kaptirinca Bayan Rhee de istifa ediyor. Simdilerde Student First diye devlet okullari egitiminde bir hareketin onculugunu yapiyor.

Filmdeki KIPP charter okullarindan ve Harlem Children's Zone'dan da bahsedeyim.

Geoffrey Canada
diye bir adam var bu ulkede, egitimci ve aktivist bir adam. Cok politikaticin kendisine yonetici olarak almak istedigi adam. NYC public school'lari icin de Mr. Bloomberg'in kendisine chancellor'luk teklifi yapildigi konusuldu. Canada, Harlem'de 97 blokluk alani icerecek buyuklukte, cocuklarin dogumundan baslayip is hayatina atilincaya kadar egitimleriyle ilgilen HCZ diye bir charter school kurmus. Hemen bir dip no ile Charter school'u acikliyayim. Bunlar bir suru regulasyondan bagimsiz sekilde isleyen, kaynagini eyalet ya da lokal okul bolgesinden butceleyen devlet okullari. Genelde akademik basariya donuk calistiklarindan bir suru okulun charter okula donusturulmesi projesi var gundemde. HCZ iste Geoffrey Canada'nin basarisi. Istatiktilere gore yoksul, yetersiz kosullardan gelen cocuklarla (Harlem'de yasayanlar gibi), durumu iyi olan standart kosullarda egitim alan cocuklar arasinda, kapanmaz bir acik oldugu tezi ortaya atilmis 10-15 yil oncesinde. Ancak teke tek cocuk takibi, motive eden bir mufredat, performansi yuksek ogretmenler ile HCZ'dan mezun olup universiteye giden ogrenci orani %96. Film diyor ki; iste olabiliyormus. Neden bu diger devlet okullarinda da basarilamasin ki???

1 Mart 2011 Salı

Austin, TX'da 4 gun


Gecen hafta Austin'e 4 gunlugune bir konferansa katilmak uzere kactim. NY'un soguk, karli, bitmeyen kisindan sonra, Austin, TX bana yaz gibi geldi. Hava 22-27C, gunesli, biraz nemli ama sicakti.

NCES
diye Ulusal Egitim istatistiklerini toplayan bir kurum var, hukumete ait ve her yil eyaletlerin ve okul bolgelerinin egitim icin topladiklari data'lari nasil kullandiklarini, ne cesit raporlama yaptiklarini, yaratici cozumlerini paylasmak icin her eyalet ya da okul bolgesi degisik sunumlarda bulunuyorlar. Sadece egitim kurumlari degil bizim gibi egitim sektorune cozum sunan degisik sirketler de, bu konferansa katilip bilgi alisverisinde bulunabiliyor ya da kendi cozumlerini gosterebiliyor. Musterilerle kaynasmak, ihtiyaclarini anlamak, sirketteki diger gruplarla birlikte olmak icin guzel bir ortamdi. Ben memnun kaldim, yeni seyler ogrendim ve yeni insanlar ve sirketlerle guzel iliskiler de kurdum.

Gelelim Austin, TX'a. Bir defa hic de Dallas ya da baska guney sehri gibi kafamda canlandirdigim bir yer degilmis. Tam bir genc ve ogrenci sehri... Otel tam downtown'da sehrin gobegindeydi. Havaalani da 20dk filan uzakta sehre. Aksam konferans biter bitmez kendimizi sokaklara attik. Iki kez de oglen arasi disarida yemek yedik. Ah o 6. cadde yok mu? Bar, restaurant, gece klubu, disariya tasan muzik ve icerlere sigmayan universiteli doluydu. Hafta ici olmasina ragmen gece-gunduz sokaklar capcanli, gencler egleniyor, ders-sinav takar bir havalari yoktu.

Austin'e gidilir mi gene, kesinlikle... Havaalani da hos ve duzgun ama bana aktarmali ucagimi kacirtti ya, o yuzden az biraz kara listede.