28 Nisan 2009 Salı

Kirk Yilda Bir

Gecen yil bu zamanlar aklima dustu. 39. dogum gununu kutladik Burak'in ve dedim ki icimden kirkincisi icin ne yapabilirim. Insan kirk yilda bir 40 yasina giriyorsa, onun icin 40 ozel insandan video mesaj toplayabilirsin dedi ic sesim ve yazin TR'ye gittigimizde basladim calismaya. Annesi, kardesi, halasi ilk goruntuler oldu kamerada. TR'de yasasak kolaydi aslinda. Akraba ve arkadas cevresine ulasmak buradaki kadar zor olmazdi ama internet var ya, gerisi istekte bulunanlara topu atmak oldu. Galiba ocak sonu listemdeki insanlara ulasmaya basladim email ile. Takim daginik yerlerde. Polonya, Ingiltere, Slovakya, Macaristan, Almanya, TR... Isin ucunda caktirmamak var, gizlilik var ve istiyorum ki 18 Nisan sabahi tum bu video klipleri bir DVD icinde ona vereyim. Ta-da, Surpriz !!! Iste seni sevenlerden mesajlar ve 40 yillik hayatina iliskin secilmis fotograflar diyeyim.


Derken bu yazismalar olurken, TR'den iki arkadasi biz oraya gelelim mi demesinler mi? Kardesi ben de geliyorum demesin mi? Arkadaslarinin gelis gunune kadar icim icimi yedi. Her an falso verip herseyi anlatabilirdim. Her konuda cok iyi sir tutarim ama kocamdan hicbirseyi saklayamam. Y. ile H. gelmeden once ne evi toparlamaya girisebildim, ne alisveris icin ozel birsey yapabildim. Bu arada gelen video kliplerde; kimi elinde sampanya kadehiyle dogum gununu kutluyor, kimi profesyonel bir adam tutup Varsova'dan Burak'la gezdikleri, calistiklari yerlerden klip gonderiyor, kimisi taa ortaokul yillarindan gelen muhabbetle sifreli konusuyor, kimisi ona ozel pasta yapmis, kimisi kirkli yillarin felsefesini yapiyor. Mesajlar geldikce ben yerimde sekiz oldum, muthis heyecanlandim, sevindirik oldum. Ve dogum gununden 1 gun once, derledigim fotograflar, fonda onun en sevdigi sarki ve videolarlarla DVD'yi kayda gectim.

Y. ile H.'yi dogum gununden 3 gun once havaalanindan alip eve getirdim. Burak saskin, aaa noldu, ne isiniz var NY'da havalarinda?!?! Kapidaki karsilasmayi da filme aldim bu arada. Tam bir sok.

18 Nisan sabahi o benden Kindle bekleyedursun, kucuk paketimizi verdik babaya cocuklarla birlikte. Bu ne dedi saskinlikla. Koyduk Kirk Yilda Bir DVD'imizi player'imiza ve evdeki misafirlerimizle birlikte yaklasik 1 saat sevdiklerinin dunyasinda O'na yolculuk yaptik. Sonra da onceden hazirlanmis parti icin Manhattan'a indik.

Buradaki dostlar sagolsunlar bize eslik ettiler. Sevdigimiz bir arkadasimizin yerinde, Eda'nin restaurant'inda bir araya gelip dogum gununu kutladik.

Bunlari neden yazdim? Cunku ola ki baska bir arkadasa esin kaynagi olur ve sevdiginiz insana hayat boyu unutulmaz bir ani verirsiniz. Bizimki hala gelen video'lari seyrediyor da...

26 Nisan 2009 Pazar

Eko-Arkeolojik Park: Ik-Kil

Oyle deniyormus oraya eko-arkeolojik park. Turu aldigimizda yuzmeye de gidilecek diye havlu, mayo gibi deniz kiyafetlerimizi de aldik yanimiza. Gerci onca yorgunlugun ustune pek de yuzme keyfim yoktu ama burayi gorunce hepten ya vazgeciyorsunuz, ya da arkamdaki Long Island'dan gelen 2 ogretmen genc kiz gibi gozu kapali atliyorsunuz. Soyle ki, yuzeyden 30 mt derinliginde bir kaynak suyu dusunun ve merdivenlerle inip sonra buz gibi suya atliyorsunuz. Isteyene can yelegi veriyorlar ama mulkiyeti ozel yere ait oldugundan girmeden once dus almaniz gerekiyor. Bana klostrofobik geldi ama eglenen de coktu.

Biz oglusla parkta gezindik biraz. Buralara tam anlamiyla bahar geldiginden insanin ici aciliyor. Maya piramidindeki alanda gezinirken hediyelik esya satanlardan gecilmiyordu, anlasilan iyi bir ticaret yolu bulmus Meksikalilar ama Ik-kil sakin ve kafa dinlemelik. Birazdan otobusumuze binip biralarimizi icerken otele donuyoruz. Herkes yorgun ve uyumakli. Yolda giderken jandarmaya benzer polisin, askerlerin sik sik arama yaptiklarini goruyorum. Ara ara yolu kesip arabalari bosalttirmalari, radar uygulamalari derken 8'di otele geldigimizde. Dedim ya, biz otelde bir compound'da yasiyormusa benzer bu ulkenin gerceklerinden uzagiz.

Genel olarak bu tatilimizde hicbir aksaklik yasamadik. Dusundugumuzden cok daha pofesyonel bir servis aldik ki, bu da hosumuza gitti. Cancun havaalani temiz, duzenli ve icerde beklemek gayet rahat. Gene hediyelik esyalara gelecek konu ama bu ulkede gercekten cok zevkli seyler var. Havaalaninda da son kez olsa goz zevkimizi doyurup NY'a donuyoruz.

Maya fotolari burada.
Ik-kil fotolari burada.

25 Nisan 2009 Cumartesi

Mayalar, Maya Piramidi


Sabah 7:30'da otobuse biniyoruz. Rehberlerimiz Juan ve Esmail. Ikisi de cok seker ve bilgili insanlar. Herkesi tek tek otelden aldigimiz icin yol uzuyor. 11:30 sulari Maya Uygarliginin oldugu bolgeye, Chichen Itza'ya geliyoruz. Aman ha Chicken Pizza demeyin Meksikalilar aliniyor!!


Uzun uzun Mayalar'i yazmayacagim. M.O. 600 - M.S. 900 dolaylarinda yasamis, astronomi ve matematikte caginin cok onune gecmis bir uygarlik yaratmis Mayalar. Yukardaki Maya Piramidi ya da Kukulkan Piramidi dunyanin yedi harikasindan biri sayiliyor. 4 cephede de 91 basamak var ve tepedekiyle birlikte yilin gun sayisi olan 365 basamak yapiyor. Bolgeyi gezdikce ve diger kalintilari da gordukce bunlarin 2000 kusur yil once yapildiklarina inanmak zor. Eskiden piramitteki merdivenlerden cikmak mumkunmus ama son yillarda yasaklamislar.

Etrafi gezdikce, akustige onem verilen yapilar, gozlem evi, bas rahibin tapinagi, yonetim sarayi gibi tum alani geziyoruz ayaklarimiza kara sular inerek. Daha da kotusu acliktan bayilacagiz. Sanirim 3 saat kalmisiz burada, tamam dedi Esmail sizi tipik Meksika yemeklerinin oldugu bir restauranta goturecegiz. 2 dk sonra hakikaten nefis yemeklerin oldugu yerdeyiz. O gunun ozel yemegi muz yapragina sarili domuz etiymis. Ya da snitzel, tavuk budu, hindi gibi alternatifler yemekler de yiyebilirsiniz. Burasi restaurant'tan baska okul salonu gibi. Bir platformda Meksika folklor ekibi gosteri yapiyor, keyifle izliyoruz. Iste diyorum bunun ustune guzel bir kahve iyi gider deyip disari kesfe cikiyoruz oglanla. Bir sonraki durak ekolojik park Ik-kil.

14 Nisan 2009 Salı

Cancun'da Tatil


Amerikalilar mart icin aslan gibi gelir, kuzu gibi gider derler ama buralar hala isinmadi. Soyle iliklerimizin isindigi, elimizi sicak sudan soguk suya sokmayacagimiz bir tatil olsun istedik ve hersey dahil bir otelde, denizin hemen dibinde harika bir yere demir attik. 2 ay once giden arkadaslarin da tecrubeleriyle cok da dusunmedik, Cancun olsun dedik.

Guzel tarafi NY'dan direk ucusla 3.5-4 saat uzaklikta Cancun. Inince sicak ve nemli bir hava karsiliyor bizi. Havaalani cikisinda suruyle seyahat sirketlerinin servisleri ve otobusleri var. Bizim sirketi bulup minibuse binip 45 dk sonra otele variyoruz. Otele transfer, check-in islemleri son derece profesyonel, hicbir aksaklik yok. Once bir zaman karmasikligi yasiyor insan. Haritada Cancun; Dogu yakasi Amerikasindan 1 saat geride gorunuyordu ama megersem bizim oldugumuz hafta sonu saatler ileri alindigindan ilk 2 gun 2 saat gerideydi. Neyse pazar gunu Central Time'a uyanip duzenimize donuyoruz.

Esyalari odaya birakip ilk isimiz sahile inmek oluyor. Saat 5 sulari filan. Boylesine bembeyaz kum, mavi-yesil bir deniz, sicak ama yakmayan terletmeyen bir havayi en son nerede yasadim diye dusunuyorum. Ister sahilde palmiye agaclarinin altinda guneslen, ister havuzda palmiye ya da semsiyelerin altinda uzan, ister beach voleybol oyna, ister denizdeki aktivitelere katil. Insan kalabalikligina bakilirsa kriz buralara hic ugramamis :) Gerci NY'da spring break bu vesileyle ogrenci ve ogretmenler de tatilde. Gelen turistlerin %80'i Amerikali. Biraz Kanadali, biraz da Avrupali var. Zaten insan kendini Amerika'dan ayrilmis gibi de hissetmiyor. Herkes ingilizce konusuyor, heryer Amerikalilarin ihtiyacini karsilayacagi seylerle dolu. Ambulans sistemi, servis arabalari, otobusler, minibusler, havalandirma, yeme-icme durumlari ... Gunluk hayata karismadikca Meksika'da oldugunu dusunmuyor insan.


Bu kiyi bolgesi silme otel dolu. Yan komsum 20 yil once Cancun'a gitmis ve tek tuk otel vardi o zamanlarda diyor. Sahili guzel, denizi kumu da harika olunca Amerikalinin kolayca ulasabilecegi mekan sayilabilir. Iste bundan dolayidir ki fiyatlar da Amerika'dan ayrilmisa hic benzemiyor. Biz gerci Cancun merkezinde degil Playa Del Carmen denilen yerdeyiz. Otelden 2km uzakta bir alisveris merkezi ve 5. cadde diye isimlendirmisler. Taksiye 5$ verip merkezde birakiyor sizi. Bir aksam ustu Erin uyurken ben kucuk bir kacamak yapayim dedim. Evet yok yok. Hediyelik esyalar cogunlukta olmak uzere giyim kusam, lokantalar, az da olsa cafe'ler ama fiyatlar bence Amerikali turisteleri kaziklamak icin tam yerinde. Zaten pazarlik etmeden birsey almayin diyorlar. Ben alici degilim, bebek icin ihtiyactan birkac sey aliyorum onda da para bozdurma sorun oluyor. Dolara karsin Meksika Pezo'su 12-14 arasinda degisiyor. Bankalar pasaport istiyor degisim icin. Benim de yanimda yok. Bir doviz burosunda biraz para bozdurmak istiyorum. Mesela 50$ verip 30$ para bozuracaksiniz diyelim, paranin ustune size 20$ arti Pezo olarak vermiyorlar. Heryer US dolar aliyor gerci, ustunu Pezo vermek sartiyla.

Hediyelik esya deyince, hakikaten guzel sanat eserleri cinsinden bir suru esya var ortalikta. Gezi yaptigimiz bolgede de genelde ayni cinsten tonlarca hediyelik esya satan saticilar var. Guzel ve degerli seyler dedigim gibi biraz tuzlu.

Otelin aktiviteleri jet-ski, parasailing, katamaran, kayaking, deniz bisikleti gibi sportif faaliyetlerle beraber, bir de sabah yola cikip yakinlardaki dunyanin yedi harikasindan biri olan Maya Uygarligi kalintilarina gezi, Tulum bolgesine gezi, yunuslarla yuzme, korsan gemisinde eglence gibi otel disi programlara katilmak var. Biz oglanla birgun Chichen Itza bolgesindeki Maya tapinagina gittik. Sabah 7:30'da yola ciktik, aksam 8'di otele dondugumuzde. Bir sonraki post onunla ilgili olsun.


Tatil icin bakinirken E. de ayni donemde Cancun'a gideceginden bana Cheap Carribean sitesini tavsiye etti. Istediginiz kosullara gore guzel fiyat bulmak mumkun. Ben denize sifir, hersey dahil, direkt ucus ve hic birseye karismayacagimiz bir tatil istedigimden otel+konaklama+havaalani transfer seklinde bir paket aldim seyahat acentasindan. Bastan asagi profesyonel bir servis aldik. Hem giderken hem donerken otelde seyahat acentasinin gorevli bir elemani bize her konuda yardimci oldu. Otel icinde disari icin turlar satiyorlar. Ayni turlari bir de otel disindan almak mumkun nerdeyse yari fiyatina. Bunda da pazarlik yapmak mumkun hatta nakit USD oderseniz daha da ucuz ama otobuslerin sigortasi yokmus, bazisinda rehber olmuyormus, karar katilanin.

Gelelim deniz ve sahil bilgilerine. Bir defa deniz hic tuzlu degil. Okyanusa acik oldugundan dalgayi kesmek icin devasa kum torbalari koymuslar. Bu hem gelen dalgayi kesiyor hem de eger guclu bir dalga varsa bir kismi ustunden asip yuzerken sanki ustunde surf yapiyormus hissi veriyor. Sahildeki kum bembeyaz hatta sutlac gibi demeliyim ki, o pirincler irili ufakli deniz kabuklarini ifade etsin. Incecik, bembeyaz bir kum. Deniz mavi-yesil tipki kartpostallardaki gibi. Otellerin havuzlari da var elbet. Ama hicbir sey deniz dibinde olmaya benzemiyor.

Uzun oldu yazdiklarim. Sair Nef'inin dedigi gibi "yedik ictik kam aldik dunyadan". Fotograflar burada.