2 Ağustos 2006 Çarşamba

Soyle Kuzeydogu Amerika Kiyilarina Uzanalim Dedik

Ta mayistan beri aklimizdaydi da, benim projelerim, Burak'in is gezileri derken temmuz sonunu buldu tatile cikmamiz. GPS'imizi yeniledik, seyahat kitaplarimizi aldik, gidenlerle konustuk ve rotayi belirledik. Biraz Avrupa havasi, biraz koloni donemi kokusu, biraz sahilde kumlarda yatarak ve okyanusta ayaklarimizi serinleterekten gecen hafta sonu geri donduk. New England diye adlandirilan ve aslinda Maine, Connecticut, Rhode Island, New Hampshire, Massachusetts, Vermont eyaletlerini kapsayan bolgede, bazi eyalatlere degemeden bazisini 3.-5. kez ziyaret ederekten bir gezinti yaptik. Nerelere mi gittik? Soyle kisa bir ozet gececegim.


MYSTIC, CT:

Burasi cok sirin bir kasaba. Kocaman bir akvaryumu ve seaport denilen denizcilik acik muzesi var. Akvaryumu gezerken Istanbul bogazinin olusumunu simule eden bir video izledik. Yaninda da fotograflari vardi. Diyor ki; 7500 yil once Karadeniz tatli su golu iken, dunyada yukselen sularin etkisiyle Marmara'dan Karadeniz'e olan akinti sonucu Istanbul Bogazi olusmus.

Akvaryum icinde yer alan kapali bir alanda sahneye cikan ayibaliklarinin gosterisini izledik, akvaryumu ve yuzlerce deniz canlisini seyrettik, balinalarin, penguenlerin, kaplumbagalarin, yilanlarin, tanidik tanimadik baska canliyi hayran hayran seyredip vedalastik bir sonraki sefere kadar. Mystic icin 2 gunluk bir zaman ayirmistik. Istenirse hafta sonu bile gelinecek mesafede evden. Kasabanin girisinde el isi ve sanat urunlerinin satildigi bir pazar var. Cok da keyifli. Ha marinada denizcilik uzerine bir de muze var, bunu da listeye ekleyip ayrildik.

NAUTILUS, CT

Burasi zaten Mystic'in hemen 10 mil kuzeyinde bir askeri deniz ussu, halen de aktif. Nautilus, 2. dunya savasinda kullanilan denizaltinin adi ve denizcilik muzesinin oldugu bir yer. Denizaltiyi gezerken klostrofobik bir durum yasiyor insan. O kucuk daracik yerde uyumalar, yemek yemeler, ihtiyac gidermeler inanilir gibi degil. Eee konu mission olunca herseye katlaniyor insanoglu!!

Newport'a dogru yol alirken kiyi seridindeki birkac kasabanin icinden gecelim diyoruz. Stonington ve Noank'ta biraz gezindik, sahilde yuruyus yaptik. Venedik'e benzer kanallarin oldugu, evlerin Akdeniz usulu biraz gelisiguzel bicimlendirildigi Noank'a bayildim ve gelecek yil Noank'ta yazlik ev bakinmak uzere ayrildik.

NEWPORT, RI

Iste burasi var ya, bayiliyorum bu sehre. Gelir gelmez hemen limanda bir tur icin yazilip hizlica, hep gittigimiz Parrot restorana atiyoruz kendimizi. Newport'a sanirim 3. veya 4. gelisim. Artik New England'a geldik sayilir. Mystic'te kendimizi yavas yavas Avrupai havaya girmis hissediyoruz ama Newport tam yeri. Minik sokaklar, kafeler, clam chowder corbasi ve deniz urunleri restoranlariyla artik havaya girdik. Liman gezintisi yaparken o gordugumuz manzaraya, evlere, malikanelere, yatlara asik oluyoruz. Burasi America Sailing Cup'a yillarca ev sahipligi yapmis, bir adim teknenin 100bin$ oldugu bir marina. Rehber anlatiyor; su Ted Turner'in yelkenlisiydi, simdi Jacqueline Kennedy'nin 15 yasinda tasindigi evin onunden geciyoruz, burasi John F. Kennedy'nin Jacqueline'le evlendigi kilise, burasi yazin geldikleri ev, burasi dinamitle patlatilip taslarin tekrar kullanildigi Morgan Stanley'lerin malikanesi, su bolge 2. dunya savasinda torpido uretmis Columbia bolgesi diye, hah simdi Mrs. Mary'nin sik sik garden partileri duzenledigi mansiyonun onunden geciyoruz... Dunyada cok az sayida olan J botlardan 2'si oradaymis bu zamanlarda. Kendimce nautica tisortlerinde J Boat konseptli tasarimlarin gizemini cozuyorum.

Newport tam bir Amerikan aristokrasi yuvasi. Faaliyetleri, ev sahipligi yaptigi etkinlikleriyle eskisi kadar canli olmasa da devam ediyor. Gecen geldigimizde Ocean Drive'daki mansiyonlardan birini gezmistik, bu defa es geciyoruz. Deniz ise tam bir senlik. O kadar cok yelkenli var ki o gun, havanin ruzgarli olmasindan dolayi hepsi ahenk icinde saliniyorlar. Bu hafta icin dunyadaki en iyi 25 yelkenlinin davet edildigi bir etkinlik varmis diyor rehberimiz.

BOSTON, MA

Kim sevmez ki bu sehri. Amerika'da kaldirimda yurunup de gezilebilecek belki de tek sehir Boston. Kaldirim diyorum cunku bu ulkede cogu sehirde kaldirim yoktur. Tamam NY'da da yurursunuz ama burasi cok daha konsatre, her bucaginin ana ulke Ingiltere koktugu bir sehir. Artik bilmeyen yok, tarihine girmeyecegim. Ingilterede'ki din baskilardan kacanlar buraya gelip yerlesmisler, sonra konulan vergilerin agirligindan yuksunup yeni bir anayasayla ozgurluklerini ilan etmisler. Yemek yedigimiz yerlerde sik sik goruyoruz, burasi anayasinin ilk tohumlarinin atildigi, toplantilarin yapildigi yer diye. Zaten freedom trail denilen kirmiziyla isaretlenmis serit ya da briket yollardan yurununce tarihle ilgili 16 eserle karsilasiyorsunuz. 2.5 mil uzunlugunda 4.5 saat yurume uzunlugunda bu yolu ilk gun 30C sicak altinda yuruyelim dedik. Yuruduk de ama mahvolduk, bittik hemen kendimizi buranin Times Square'i olabilecek Quincy Market/Faneuil'ine atip dinledik, enerji topladik. Sehir turu amacli otobus ve liman turu yapip, Northend denilen Italyan mahallesinde tika basa doyduk. Mike's Pastry diye bir kafe var. Ben hayatimda goruntusuyle bu kadar albenili pastalar, sekerlemeler gormedim. Her yemekte Clam Chowder ictik, deniz urunu yedik. Istakoz yiyecegiz diye tutturup onluklerimizi takip, elimize ceviz kirma aletlerine benzer seyleri alip, sanki canliymis gibi duran istakozlarimizi yedik. "Taze degilse, legal degildir" diyen Legal Sea Food'u yerinde ziyaret ettik. Neyse yediklerimiz ictiklerimiz bize kalsin, gezimize devam edilim.

Bu arada otobus gezisi sirasinda soylenen birkac ilginc sey kalmis aklimda:
Boston zaten ulkenin universite sehri. Kac tane mi, 60 desem. MIT ve Harvard ilk akla gelenler. Berkeley Music School, BU, BC, New England Law School ve kalinini 60'a tamamlayacak kadar cok. Harvard'da okula baslayip devam etmeyen hayirsever Bill Gates, MIT'e oldukca yuklu bir bagis yapmis birkac sene once. Onlar da olaganustu modern bir arastirma merkezi kurmuslar. Biz oglana okul bakiyoruz da ilgimiz o yuzden:)

  • En eski Alman restorani buradaymis ve hala bodrumunda Sauer Kraut dedikleri mor lahana tursusunu tum Amerika'ya dagitacak kadar uretmekteymis.
  • Ulkenin en buyuk ve eski kutuphanesi burada. Hakikaten nefis mimarisiyle goz aliyor.
  • Sehirde hic diner yok, bir tanesi haric. O da South Street'te ve 24 saat acik.
  • Jay Leno tiyatro calismalarina ilk burada baslamis, Judge Jude buradaki NE Hukuktan 2 yil sonra atilmis.
  • NY'dan sonra Amerika'nin 2. buyuk finans merkezine ve 3. buyuk Cin mahallesine sahip. Diger en buyuk Cin mahalleleri San Francisco ve NY'da.
  • Maalesef sehrin merkezi kazi icinde. Big Dig dedikleri, tum yollari yeraltina almayi planlayan bir proje bu. Simdilik 6 yil geride ve 6milyar$ butce fazlasiyla gidiyor.

Boston Cocuk Muzesi, MA: Eee hersey buyuklere olacak degil ya. Minik oglumuz tam bir bayram yapti burada. Cocuk muzesi oldugundan hersey cocuklar icin dusunulup yapilmis. 4 katli muzenin 3 kati cocuklara ayrilmis. Icinde 100 yillik gercek bir Japon evi bile var. Turla onu da geziyoruz. Kucuk odalar, yer yataklari hersey sadelik icinde. Kendimize bakinca siyrilmak istiyor insan fazlaliklarindan. Boyalarla, miknatislarla, suyla, kopuklerle, arabalarla kisacasi bizim aklimiza gelen/gelmeyen tonlarca yaratici malzeme ve dusunceyle olusturulmus, her cocugun tum gununu gecirebilecek kadar aktivite dolu bir yer burasi.

Boston muzeler acisindan da bir cennet. Bilim, guzel sanatlar, tarih muzeleri ile tam limanda yer alan akvaryum gezilmeye deger. Bunlari onceki gelislerimde yaptigimdan, surenin ve yas grubunun heterojenliginden :) tatil gezisi kavramina geciyoruz.


CAPE COD, MA

Hani her yerde gorursunuz ya guzelim Kaputaj Plaji'nin resmini, ben dedim burasi onun Amerika versiyonu. Zaten cografik olarak o kadar ilginc bir olusum ki, haritada bile uzun, ucu kivrik bir borazan seklinde. Asagidaki fotografi google'dan buldum adanin cografik olcutunu gostermek icin. Kumsallarinin guzelligi, temizligi, denizinin dalgalari ve icine alip goturecekmis hissi ile tam bir acik muze seklinde ada. Adadaki kasabalar Amerika'da alisilmadik olcude icice, yanyana. Bir kasaba bitip digeri baslarken, ucurumvari kiyiya inan kumsali asagida tahmin edemiyor insan. Anlasildi Cape Cod'a tekrar yine yeniden gelinecek. Bu bir on gezi oldu bizim icin 1 hafta neye yeter ki. Bizim hosumuza giden yerler Sandwich, Wellfleet, Chadham, Barnstable ve tabii goremedigimiz yerler.

Yurtdisinda yasayanlar bilirler; varolan tatillerimiz TR'ye angaje oldugundan 1 haftalik kacamak hem yorgunluk dolu hem de bu ulkeyi tanimak acisindan harika oldu. Fotograflari da aktarinca gezi gunlugum tamam olacak. Sonra da eylulde Turkiye...

3 yorum:

acupofcaffein dedi ki...

Figen,
ne güzel bir gezi yapmışınız. O güzergahı bende yapmıştım. Cape Cod'ı, Newport'u, Mystic'i çok beğenmiştim. Marthas Vinyard da çok güzeldi, country tarzındaki lüks hotellere hayran kalmıştım. Hele o uçsuz buçaksız Cape Cod sahili. Main 'deki dalga kıran...
Amerikada tatil pek bir keyifli oluyor. Bu güzergahın birde sonbaharı çok güzel. Çünkü tüm ağaçların rengi değişiyor. Ozaman bende vermont'a gitmiştim. İnanılmazdı. Renk şoku yaşamıştım.
Sevgiler,

JTB (JourneyToBlue) dedi ki...

sevgili Figen,
ne güzel anlatmışsın.. çok hoşuma gitti.. umarım ben de bir dahaki gelişimde buralara bir uzanabilirim. benim gibi deniz ve mavi aşığı biri için uygun mekanlar gibi görünüyorlar:))

FB dedi ki...

haklisin Arzucum. Vermont'a Amerika'nin Isvicresi diyorlar zaten. Ekimde de kuzeye uzanmak istiyoruz. buranin sobahari harik oluyor zaten. Maine'e 95'te gitmistim, arkadaslarla kamp yapmistim. tam bir doga harikasi.

Sevgili Dilayra, bence de gormelisin o taraflari. eminim bayilacaksin. denize girmek icin degil ama onun haricindeki herseye hitabediyor.