29 Ağustos 2006 Salı

Puzzibilities

Buralarda her yer "Back to School" ilanlariyla dolu. Dergiler ozellikle universite ogrencilerini hedef alacak bicimde boy boy bilgisayar satis ilanlariyla, marketlerin en az 2 uzun koridoru kirtasiye araclariyla dolu. Oldum olasi kalemlerin, defterlerin, kalem kutularinin, boyalarin icinde kaybolmayi sevdigimden, gozucuyla bakiyorum ne var ne yok diye. Ellerinde listeyle anne babasini cekistiren minikler goruyorum etrafta. Bizde mi boyleydik; masum oldugumuz o yillarda, okul acilmadan bir hafta once alinacaklar listesiyle kirtasiyeye kosturur, kuyruk olur, listeyi verir, 2 orta boy kareli metod, 3 cizgili defter, pastel, sulu boya, kirmizi ya da mavi duz kap, icine etiket, ustune plastik jelatin alinir, buyuk bir hevesle okulun ilk gunlerinde kaplanirdi.
Gecen hafta Artun'la birkac birsey bakmak icin Lakeshore Store'a gittik. Ben o kadar gundem disi kalmisim ki hesapta cocuk buyutuyorum. Karincalari gozlemek icin bir plastik karinca evi, bocekler icin ayri birsey (bocegine gore degisiyor), vucudumuzu taniyalim iskeletleri (organlari ayri ayri cikiyor), tonlarca puzzle, olabildigince degisik haritalar (arkeoloji, uzay, bilim, jeografi), bilim deney setleri, miktanisla deneyimler, Tanrim yok, yok. Tam bu devirde cocuk olmak lazim dedim icimden, ama belki de degil, cunku o kadar cok sey var ki, belki de bizim yeterlilik duygumuz daha az seyle, daha cok sey yapabilme yeteneginden kaynaklaniyordu.

Herseyin hizla eskitildigi bu zamanlarda simdikilerin alinacaklar listesinde sanirim, yeni model cep telefonu, laptop, odasina flat screen TV, gameboy oyunlari filan vardir. Olcuyu kacirmadan diye dusunuyorum ne cok possibility'ler var yasam boyu karsilasilacak puzzle'lar icin:Puzzibilities sinirsiz.

Hiç yorum yok: