11 Haziran 2008 Çarşamba

Biraz Daha Icerden

2. haftadayiz Erin'in yuvasinda. En son dun de yarim gun yaninda kalip artik guven saglamistir herhalde diyerek oradakilerin gozlemlerine, bizim eski tecrubelerimize dayanarak yanindan ayrildik bugun. Tum bu zaman zarfinda 1 gun babasi diger gunler ben olmak uzere odada bir kosede, actik laptop'lari taktik Aircard'lari yarim metrekareyi kendimize ofis yapip calismaya calistik. Unutmusum oglanin gunlerinden icerde duzenin nasil gittigini. Icerde dedigim ogretmen-yuva olaylarindaki iliskiler aslinda.

Sanirsinki kast sistemi var burada. Yazmistim ya, bir bas ogretmen yaninda da yardimci ogretmeler var diye. Ogretmenlerin basinda egitim direktoru ve bir de yuvanin sahibi var. Bizimkisi ozel bir yuva, zincir seklinde olan Bright Horizon, Montessori School filan degil. Zaten ozel olmayan devlet yuvasi diye birsey yok burada benim bildigim. Cocuk bakim, gelisim ve egitim felsefesini thematic ogrenme uzerine kurmus, pozitif disiplin denilen yontemle yanlislari konusarak, yine yine yeniden konusarak -ama asla cocuga timeout ya da baska cezalar vererek degil-, dinsel bayramlari ya da irklara iliskin ozel gunleri kutlamayarak heterojenligi harmanlayan bir yuva/okul. Hah ne diyordum kast sistemi var diye degil mi...

Ogretmenlerin cocuk bakimi ve onerileri konusundaki talepleri direkt egitim direktorune gidiyor. Bayan Dina benim orda oldugum gunlerde en az tahmin ediyorum 8-10 kere iceriye gelip tek tek cocuklarin durumunu sordu. Ailelere iletilecek bir konu var mi, takip edilecek izlenecek bir sorun var mi diye... Zaten aralarinda bir rutine bindirmisler, onlerinde her cocugun gunluk takip kagitlari var, kim ne zaman ne kadar ne yedi, ne zaman bezleri degisti, uyku saatleri gibi tum bakim olaylari buraya isleniyor. Bir bebek icin Miss T. ile Miss J. artik 6oz sut yetmiyor bunu 8oz'a cikarmak lazim diye kendi aralarinda konusuyorlardi. Bunu Miss Dina'ya soylediler ve bir ara telefonda bebegin annesi aradiginda Miss Dina'dan bu talebi almis anne ve bakici ogretmene onay veriyordu 8oz formul sutu deneyelim diye. Guzel olan baska bir sey de, bebek odalari hemen yuvanin sahibinin ve direktor ofisinin karsisinda. Pencereden iceri gormeleri cok kolay aninda bir mudahale icin. Nitekim dun 14 aylik bir bebegin vucudu birdenbire kizardi, kabardi. Tabii hemen icerden mudahaleye geldiler benadryl verip sakinlesti. Muhtemelen bir allerjinin habercisi o ana kadar meydana cikmamis.

Boyle yazinca birden sanki cok kati ve duygusuz bir ortam mi yarattim dedim kendi kendime. Yok degil, sadece yuruyen bir sistemi anlatmaya calistim. Cocuklar, bebekler surekli kucakta. Seviliyor, opuluyor, onlarla beraber emekleyip etrafi kesfe cikiyorlar. Bizim iki cocuk da kucakta olmayi cok sevdiklerinden hala yuvanin sahibi soyler Artun'u ne kadar cok kucaginda tuttugunu.

Bu yuva/ilkokul oncesi nursery school'larda calisanlarin cogu ayni zamanda da ogrenci. Ya aksam saatlerinde, ya da bazi gunleri izin alarak hafta sonu ogrencilikle beraber bir ara basamak olarak para kazanmak amacli kullaniyorlar sanki. Cogu buradan sonra bir ilkokula ogretmen olarak geciyor. Konustugum ogretmenlerden birisi konusma terapisti alaninda egitim aliyordu, birisi de cocuk psikolojisi egitimine devam ediyordu. Ya da bizim egitim direktoru ya da oglanin sinifindaki ogretmen gibi ilkokul ogretmenliginden yuvaya gelenler de yok degil. Bir onceki egitim direktorumuz cocuk egitimi konusunda doktora yapiyordu. Yasi en az 55+'dir. Hala ara ara seminer vermek icin hafta sonu gelir, gorusuruz. Bu arada sunu da soyliyeyim ki, siniftaki basogretmenin cocuk egitimi konusunda en az on lisansi olmasi gerekiyor.

Maalesef bizim cevrede cocuk yuvasi cok az. Evlerini yuva gibi duzenleyip (home day-care) lisans alanlar var ama bunlardan bir ikisini gezmistik oglana yuva bakarken, pek hosuma gitmedi. Varolan yuvalarda bekleme listesi cok uzun. Istanbul'da yasadigim yillardan hatirlarim, bizim sokak tam bir yuva mahallesiydi. En az 6-7 tane yuva vardi sanirim. Sabah sirket servislerinin cocuklari yari uykulu gozlerle yuvalara birakmasi, aksam anne-babalarin cocuklarini almasi hala gozumun onunde... Hatta buyuk kuzenimin oglu da oradaki yuvalardan birindeydi. Denk geldikce pencereden el sallar napiyor diye bakardim kucuk kuzuya.

Bugun yuva yarin okul sonra universite. Kesfedilecek ne cok sey var hayatta!!

2 yorum:

Adsız dedi ki...

Erincik yuva macerasıyla hayata atıldı:) Hadi bakalım hepinize kolay gelsin.
Bebeğe aileye haber vermeden tıbbi bir müdahalede bulunmuş olmak sorun çıkarmıyor mu? Bu anlamda yuvaya başlamadan önce, aranızda bir sözleşme mi imzalıyorsunuz?

Sevgiler
Mine

Adsız dedi ki...

Tabii, yuvayla aramizda kontrat imzaliyoruz ve acil durumlarda mudahale icin onlara yetki veriyorsun. Eger cocugun surekli kullandigi ya da hastalandiginda kullandigi ilaclari varsa doktor onayli belge gerekiyor. Popo kremi ya da gunes koruma losyonu icin ailenin verdigi onay belgesi gerekiyor.
FB