Ilk karsilastigimiz gunu hatirliyorum. Merkez Ortaokulu'nun bahcesinde yaninda birkac arkadas vardi, Ckale'ye yeni geldiklerini soylediler. Tanistirildik ... Ilk gozleri dikkatimi cekmisti. Yesil, cekik, badem gozleri vardi, sicak, cok yumusaktilar. Lise sona kadar ayri siniflardaydik, hep selamlastik, konustuk, sinavlari, dersleri, ogretmenleri cekistirdik ama asil dersaneye giderken ve ayni sinifa dusunce kaynastik. Birbirimize matematik, fizik sorulari sorar, yardimlasirdik. Soruya yaklasirken tavri hep ayniydi. Once mutlaka dinler, dusunur, kafasinda muhakeme eder ve "soylesine simdi..." diye anlatmaya baslardi.
OYS Sinav sonuclari aciklaninca ayrildik, biliyorduk aslinda ayni sehirde okumayacagimizi. O Istanbul'u yazmadi ben de Ankara'yi. Ben sayilari seviyordum, analiz etmeyi, cozumlemeyi, o insanlara yardim etmeyi. Ayri yerlerde olmamiza ragmen hic ayrilmadik, uzaklasmadik, hep yazistik, ara ara telefonda bile konusamadik ama hep yazistik. Guzelim yazisiyla 13-15 sayfalik mektuplar yazar, uzun uzun anlatirdi. Hatta yazisinin duzgunlugunden "ben iyi bir doktor olamayacagim galiba" derdi.
Universitede ilk senenin sonunda ailesi Ankara'ya tasininca cok uzulmustum. Bir de yaz tatilinde Ckale'yi erkenden birakip Ankara'ya donmeyi dusundugunu soylediginde uzulmustum. Ama donmesi icin o kadar guclu bir sebep vardi ki, anlayin artik...Gene de yaz tatillerinde geldiler Ckale'ye. Hepten kopmadilar hic. Hala bile gelirler Ckale'ye, evleri olmasa da artik...
Ckale yazlarini yasardik 3 ay universite tatilerinde. Kordon, Lodos, Akol, Golf, Zargana, Guzelyali bizim ev disinda 2. adresimiz olmustu. Cok konusurduk ama en cok o konusurdu, hala cok konusur ya !! Cok gulunce kizarir, sonra surati bir an ciddilesir ve gene baska bir konu gelir, gene guleriz.
Yillar icinde arkadasligimiz, dostluga, kardeslige ilerledi. Benim icin o aileden biri oldu, ben de onun icin. Staj icin Aselsan'a gittigimde 1 ay onlarda kalmistim. Onun tip ogrenciligini tecrube bile etmistim laboratuarlarinda. Simdi her yaz TR'ye gittigimde mutlaka beni gelir bulur. Datca'daysam, Istanbul'daysam, Canakkale'deysem mutlaka izin alir gelir, 3-5 gunu, 3-5 saati birlikte geciririz. Zaman elverdikce uzun uzun konusuruz. En cok beni dinlemesini severim. Dinler, kafasinda dusunur ve sonra kendi yorumlarini soyler, tipki lisedeki gibi bir problem cozme ustaligiyla yaklasir konuya. Birbirimiz icin en hassas konulari bile konusmaktan cekinmemisizdir. Kim once birseyi yapacak, o benden ne bekler gibi onyargili, hesapli, kitapli hic dusunmedik. Hic ama hic kirmadik da birbirimizi. Ama birbirimize faydali, dogru dost olmak icin hep kendi kisiligimizle, ozverili yaklastik.
Ne zaman ihtiyacim olsa ararim. MSN IM'e girdigimde gozum icon'unu arar, gordugumde mutlaka bir naber der, mesgulsek sonra yazisiriz. Birbirimiz icin maddi manevi her zaman varoldugumuzu biliriz. Saglik konusunda bizde gelisen herseyden haberdar ederim onu. Sezgilerine ve doktorluguna guvenim kuvvetlidir.
Gezmeyi cok sever. TR kepce, benim arkadasim kazan gezer. Antalya'ya tatile gider ama donusu Bursa ustunden olur. Derken Istanbul'a gecer ordan ve bogazda bir kahvalti yapip aksam otobusuyle eve doner nihayet. Her sehirde ne kadar cok arkadasi oldugunu soylememe gerek bile yok. 7'sinden 70'ine hatta 90'nina cok guzel dostlari vardir. Bir yere gitmesi icin uzun uzun aranjman yapmasina hic gerek yoktur kafasinda ama yolculuga bir baslayinca da didik didik her ayrintiyi dusunur. Kimle nerede, ne zaman bulusulacak, nerede kalinacak, hangi restauranta gidilecek.
Ona NY'a gel dedigimde de hemen olur demisti. 3 hafta kaldi burada ve sadece 1 gun evde kaldi. Eylul ayinin yagmur azizligine ugrayip evde mahsur kaldigini soyleyince telefonda, "bari ben senin is yerinin oraya geleyim" dedi. Cunku ev fobisi var bilirim, illa disari cikilacak, ev basar onu kalamaz.
Balik burcunun hassasligi ve duygusalligi yaninda, hayattaki olumsuzluklar ve mutsuzluklar karsisinda hep pozitif bir insan oldu. Hastane anilari bir alem. Bayramda hangi hasta acile, doktora ziyarete gider, ama ona gelirler. Iyi, ilgili, guleryuzlu bir doktor olduguna eminim hem de en iyisinden.
Simdi yazdiklarimi bastan tekrar okudum. Hic mi kotu birsey gecmedi aramizda, hic mi olumsuz bir ozelligi yok diye tekrar dusundum. Yok valla, "sevgi insani" dedi bir arkadasim onun icin gecen sene. Taniyan herkes ona kaynar, o kadar sevecen ve vericidir. Ailemle, kardesimle konusurken nasil diye sorarlar, Burak ara ara check eder, bizim gezgin napiyor diye.
Ve iste bugun, benim guzel arkadasimin dogum gunu.
Sevgili Muni'cim, IYI KI DOGDUN, IYI KI VARSIN< IYI KI BENIM ARKADASIMSIN.
Seni cok ozledim. Hadi atla gel NY'a.
PS: Yazidaki devrik cumleler icin ozur. Gece proje icin ofisteyim ve bu yaziyi mutlaka yazmak istedim.
1 yorum:
Figencim,butun o yillar serit halinde gozumun onunden gecti,ortaokul,lise,universite yillari,ise atilisimiz,ilk Istanbul ziyaretim,senin yurtdisina gidisin,nikah sahidin olmam,Artun'un dogumu,NY ziyaretim,bu yaz Canakkale'de bulusmamiz...Hicbir puruz yok sana ve seninle arkadasligima ait,dusunuyorum bende bulamiyorum...birbirimizi hic yargilamadik,oldugumuz gibi kabul ettik ve hem dertlerimizi hem de birikimlerimizi paylastik.
Sayende pekcok sey ogrendim,burasi bile ona ornek:)
seni ozlemle opuyorum...bakarsin atlar gelirim.
Muni
Yorum Gönder