9 Temmuz 2012 Pazartesi

Beyzbol


A Day In The Yankees Game from troy wind on Vimeo.


Amerika'da iyi anne baba olmanin en onemli sarti -ozellikle oğlunuz varsa- onu bir ball game'e goturmektir. Hava 100F, nem oranı %90'lara vurmuş, ustelik de hafta sonu değil -tamam cuma aksamı- ama iyi ebeveyn olacağız ya, cocuklari beyzbol oyununa goturmeye karar veriyoruz. Baba bana diyor "sen götür", ben ona diyorum "sen götür". Birisi mi gitse, ikisini de goturelim mi derken, "eeee kız da herseyi anlar vaziyette görevlerimizi yapalım cocuklar canlı canlı bir ball game izlesinler" deyip, bu defa trenle mi gitsek, arabayla mi gitsek sorunsalına giriyoruz. Zaten hiçbirimizin 3 saat orada olacağına ihtimalimiz yok. Evet evet beyzbol öyle, 3 saat filan sürüyor.

Oyun NY Yankees ile Chicago White Socks arasinda. NY'un iki beyzbol takımı var. Birisi Bronx'taki Yankees -ki biz de Yankees stadyumu'nun yarım saatlik kuzeyinde oturunca Yankees'li oluyoruz tabii- digeri de Queens'teki Mets.

Boston Red Socks, Seattle Mariners, San Diego Padres, St. Louis Cardinals, Washington Nationals, Arizona Diamondbacks, Cleveland Indians hergün medyada ve bizim şirkette isimleri sik sik gecen takımlar. Cunku buranin en populer sporlarindan. Amerikan futbolu ile beyzbol ilk siralari kapiyor.

Havanin sıcak oldugunu soyledim di mi, ama öyle böyle değil. Dışarı çıkınca sanki buharlasacak misiz gibi hissediyoruz. Arabayla gitmek en makulu. Şirkette soruyorum nereye parkedilir, yürüme mesafesi nedir diye, stadyumun karşısında park var, oraya parkedersiniz diyorlar. Sıcak ya hava, su şişelerimizi alıyoruz yanimiza ama içeri metal sise sokmak yasak. Plastik olabilir ama icinde su olmayacak. Çünkü Yankees'i zengin etmek adına bir sise su 5$ içerde. Hani TR'de havaalanında, otellerde, beach club'larda fırsatçılık yapıp serbest piyasa ekonomisi uygulaniverir ya hemen,  burada fiyatlar makuldur genelde. Firsat koselerinde, insana küçük dilini yutturmaz-di, Yankees food court'a kadar...

İceri girinceye kadar oyun başlamış. Oğlan tüm hücrelerine kadar hissediyor belli. Bir taraftan turistik bir gözle etrafi inceleyerek sallana sallana, rezerve alanlarda biraz vakit geçire geçire koltuklarımıza yollanıyoruz. Ta ustlerde kusbakisi bir yerdeyiz Oturduk, izliyoruz.... Kuralları bilirsen cok zevkli bir oyun yazmış turk Vikipedi'si

Eğer beyzbol hakkında herseyi bilmek istiyorsanız, Michael Lewis'in Moneyball'unu okuyun derim. Kitap cok istatistik dolu diyorsanız, o zaman filmini seyretmeniz lazım. Kitabın adı: The art of winning unfair game: Adaletsiz oyunu kazanma sanatı. Tam da öyle... Oyunun kurallarindan bahsediyordum. Su site guzel yazmis, bakin derim. 

Oyuna dair referans vermek istediğimde mac diyesem geliyor, ama bu mac değil, ball game, oyun yani. Tribunlerde, bizdeki frigoculara benzer dondurma satanlar geziyor. Ya da patlamis misir satanlar. Aşağıdaki yiyecek koridorlarında fast food'un haddi hesabı yok. Vicik vicik yağlı sosisliler, burgerler, patates kızartmaları, su gibi giden bira... Evet evet bu havada en güzeli bira onda hemfikirim Amerikalilarla. Herkes sakin sekilde oyunu izliyor. Eğer takımımız Home Run'i tamamlamışsa kocaman alkış herkesten. 

Oglan eldivenini ve topunu getirdi. Olur da Yankees oyuncularindan birisini görürse topunu imzalatacakmis ya da eldivenini ama kulisle aramızda 20 katli apartman boyu kadar fark var nerdeyse. Ben de Alex kardesimizi dunya gozuyle gorme telasindayim. Ne de olsa celebrity dunyasi bayiliyor kendisine. Birkaç round izleyip, iyi anne baba olduğumuza kanaat getirip, onlar da yorgunluktan daha fazla itiraz edecek hale gelemediklerinden eve dogru yollanıyoruz. Cikista park biletini ödemekle uğraşmıyoruz, iyi ki girdikten hemen sonra odemisiz diyoruz (park sabit fiyat $35). Aklımızda olsun, zira oyun çıkışı park yerinden çıkmak en iyisinden 1 saatmis.

Hiç yorum yok: