Simdi bir de Canakkale'li olarak Truva'ya kadar gitmisken orayi da yazmamak olmaz. Assos'dan donerken hadi bir de Truva yapiverelim dedik yolumuzun ustunde.
Bazen dusunuyorum, sehrin yarim saat uzakliginda M.O. 3000'dan kalma bir sehir var. Insan herhalde surekli icice yasayinca kaniksiyor ve elindekinin degerini bilmiyor mu ne, ama oyle boyle degil, taa 5000 yil oncesinde kurulmus bir sehrin kalintilarina sahipsiniz. Bu muhtesem, olaganustu degil de nedir peki? Bu 3. gidisimdi Truva'ya. Kapanisa da az vardi ama gene de turumuzu tamamladik. Yanimizda rehber esliginde Almanlar, Ingilizler, Amerikalilar vardi cokca. Tur otobusleri de artik son duraklarini yapiyordu gun batmadan once.
Gelelim buradaki kazi calismalari tarihcesine.
Ilk olarak Heinrich Schlieman adli bir arkeolog ve tuccar Alman tarafindan Homeros'un Ilyada eseri referans alinarak Hisarlik tepesinde Truva'nin aranmasi karariyla baslamis. 1865-1868 yillari arasinda Frank Calvert ilk kazi calismalarina baslayip Hisarlik'in yapay bir tepe oldugunu farketmis.
1.- 9. Kazi Calismalari: Ilk buyuk captaki kazilar 1871-1894 arasinda Heinrich Schlieman tarafindan yapilmis. Sehrin katmanlarda olustugu, kalintilar arasindaki canak comleklerin gruplara ayrilmasi yanisira cok sayida eser yurtdisina kacirilmis. Schlieman'in olumundan sonra bayragi Wilhelm Dorpfeld alir. 1893-94 arasinda tabakalanma uzerinde calismalar yapilir. Zira bugunku kalintilara bakildiginda sehir ustuste kurulmus sekildedir. Bolgeden o donemde elde edilen eserler Istanbul, Atina ve Berlin'e gonderilmis. 2. Dunya Savasi sirasinda Almanlar Berlin'dekilerin yarisini Moskova ve St. Petersburg'a goturmusler ancak yarisi ya kaybolmus, ya da tahrip olup yokolmus.
10. - 16. Kazi Calismalari: 1932 -1938 arasinda 17 kazi calismasi yapilmis bolgede Amerikali Carl Blegen tarafindan. Bu calismalar sirasinda yakin cevrede de kazilar yapilmis.
17. Kazi Calismalarindan gunumuze: 1988 yilinda Manfred Korfman baskanliginda Alman, Turk ve Amerika'nin katildigi bir heyet ile kazilara 50 yil sonra tekrar baslanmis ve her yil yazin devam ediyormus. Elde edilen buluntular da Canakkale Muzesi'nde sergileniyormus.
Truva tarih itibariyle M.O. 3000'da kurulmus.
Troy I - V diye adlandirilan donemde Truva Ege'den Karadeniz'e giden ticari gemileri kontrol eden bogazda onemli bir kavsak sehri.
Troy VI M.O. 1300 yillarinda depremle yokolmus ve o doneme iliskin sadece bir ok ucu bulunmus kazilarda.
Troy VII kendi arasinda 3 doneme ayriliyor. M.O. 1300 - M.O. 950 donemini kapsayan yillarda savas kalintilari, yangin izleri, insan iskeleti kalintilari bulunuyor. Homeros'un Truva'si Iliyada'da sik sik bahis konusu olur. Zaten bu sehri ilk aramaya sevk eden de bu eserdir.
Troy VIII M.O. 700 yillarinda kurulmustur. Dogal afetlerle sehir gene yokoluyor.
Troy IX bu bolgede Roma Imparatoru Augustos tarafindan kurulmus son sehirdir. Augustos zamaninda altin cagini yasiyor ve Konstantinapol'un Dogu Roma Imparatorlugu'nun baskenti oluncaya kadar donemde hayli onemli ticari bir sehir rolu var, ancak Bizanslilar zamaninda yavas yavas sehir sonup, yokoluyor.
Buradaki at sanatci Izzet Senemoglu tarafindan 1975'te yapilimis. Bir de Ckale'de sahilde Troy filminde kullanilan at var, 2 yilligina sehre kiraya verilen, o baska. Yandaki kedi de 5000 yildir uyuyormus, uyandirmaya kiyamadik :)
Bu arada post'un basligindaki Troia, Wilusa, Ilion ... hepsi bugunku Truva'nin gecmis zamanlardaki ismi.
6 yorum:
Figencim , yıllar evvel , ben ilkokuldayken ve de izciyken Çanakkale'ye gitmiştim .
O yılları hiç unutmam . Harika bi on gün geçirmiştim .
Türk Şehitliği , anıtlar , irili ufaklı birçok müze , devasa toplar... Hepsi dün gibi hafızamda .
Gidemediğim tek yer Truva'ydı ; tur için paramız kalmamıştı .
Hokkabaz'ı seyret mutlaka . Çanakkale sahnelerini seveceksin .
Sevgili Figen,
yorgundun sanirim, 1-2 kucuk hatan olmus.
truva. 5 bin yillik demissin.
fakat mo 3.bin yil yerine 3.yy -da
kuruldu diye yazinca,
dalip mo 8.yy -da kurulan assos,
truva-da eski demissin.
duzeltiver :-).
hellespont (dardanelles) ile
bosphorus -un ortaya cikmasi da
mo 5500 ile 8000 arasi diye hatirliyorum.
assos gidip de denize girmeden donduyseniz eksik kalmis.
antik limanda yuzeceksiniz ki tadi ciksin.
truva adini, fransizca okunuzsundan
almisiz.
en son bunlar kendilerine troia diyor, oyle yazilar bulduk diyorlardi diye hatirliyorum.
wilusa, hititlerin truva-ya verdikleri isim.
onun belgesini de bir kac sene once bulmuslardi.
daha once boyle bir sey olabilir
diye supheleniyorlardi.
diger isimlerin hikayesini hatirlayamadim.
schliman, arkeolog degil.
maceperest, bir tur capulcu da denebilir. yukunu iyi tutmus oradan.
turklerin anadolu-nun gecmisine sahip cikmamasindan cikmis hep sorun.
sizin orada en az 3-5 troy sehri var. bazilari kocaman.
troy isimli insanlar var (nedense gelende erkek).
diger antik cagdaki sehir isimlerini de bolca kullaniyorlar (lydia, lykia, felan). burada hala yassah.
yillar once,
festival zamani, truva-da gosteriler vardi.
us-teki troy sehirlerinden birisinin belediye baskani gelmisti.
konusma yapti.
atalarimizin memleketini gormeye geldim, cok heyecanliyim, felan gibi laflar etmisti.
cok gulmustum.
komik momik, adamlar dunyanin obur ucunda buralara sahip cikiyorlar.
bize de dunyayi niye baskalari yonetiyor diye bozulmak kaliyor.
sevgiler.
minicik bir duzeltme daha,
midilli-nin eski adi, Lesvos degil, Lesbos.
lesbien kelimesi mitolojik hikayesiyle iliskili olarak buradan tureme :
http://en.wikipedia.org/wiki/Lesbos_Island.
canakkale-nin tarihiyle ilgili az bilinen bir seyi daha not duseyim,
acicik ayipci kusura bakma :
bereket tanrisi olarak bilinen priapos-un en eski kabul edilen heykelcigi de (en azindan anadolu-da bulunan; selcuk muzesinde)
canakkale bolgesinde bulunmus.
ortaya cikisiyla ilgili degisik hikayeler var.
http://en.wikipedia.org/wiki/Priapos
biga yakinlarinda bir yerde bulunmus.
canakkale-den giderken yolunu gosteren levhasi var, bulundugu yerin ismi de ayni diye hatirliyorum.
merhaba,
yore hakkinda bir kac kucuk bilgi :
- buyuk iskender, anadolu-yu ve asya-yi fethe giderken anadolu-ya canakkale bogazindan geciyor. gecis yeri : bogali kalesi civarindan
(sestos :
http://en.wikipedia.org/wiki/Sestos)
nara burnuna (abydos :
http://en.wikipedia.org/wiki/Abydos%2C_Hellespont)
gemilerden kopru yaparak gecirdikleri soyleniyor (onca akintiya iyi dayanmis gemileri).
o vakitlerde konstantinapol ya da o zamanlar adi her neyse yokmus herhalde.
truva savasi olmasaydi,
istanbul olmazdi.
truva gunumuze kadar gelirdi
der o zamanlari inceleyenler.
gelibolu ve trakya-nin fethinde de ayni yol yontemi osmanlilar
(suleyman pasa-ydi sanirim)
ters yone dogru izliyor.
Selam Tansu,
haklisin 2 yerde 3.yy yazmisim, milenyum ile 300 birbirine karismis duzelttim.
ancak lesbos adi google'da lesvos olarak da geciyor. sanirim zamanla bir degisim gecirmis.
http://www.google.com/search?hl=en&q=lesvos
Schlieman ise hayatini tuccarlik yaparak kazanmis. arkeolojide akademik egitimi yok ama Truva'yi kazan, arkeoloji dunyasinin babasi diye taniniyor.
http://www.google.com/search?sourceid=navclient&aq=t&ie=UTF-8&rls=GGLM,GGLM:2005-41,GGLM:en&q=Heinrich+Schliemann
selamlar
Figencim,
diyorum ya asil sorun turklerin anadolunun gecmisine sahip cikmamasi.
bogazkoy-u, hititlerin varligini kesfeden bir ingiliz.
kommagene (nemrut dagi) oyle.
anadolu-yu yabancilardan ogreniyoruz.
hala onemli kazilarin cogunu onlar hallediyor.
gerci yabancilar sponsorluk yapmasa,
ustlerini toprak ortmeye devam edecekti, o da ayri mesele.
oyle olunca da dunyanin obur uclarinda anadolu eserleri cikiyor karsimiza.
schliemann -i yabancilarin ovmesi normal. truva-ya cok onem veriyorlar.
eleman aradigi hazineyi buldum sanip, buldugu hazineyle tuymus.
amuduyla goturmus.
tabi bunda turklerin kabahati buyuk.
yine de turklerin bu elemani ovmesini anlamak zor.
fakat iki ucu pohlu degnek haline gelmis. truva-yi hala almanlar kaziyor, hala onlar sponsorluk yapiyor.
dunyanin obur ucundan sirf truva-yi gormeye geliyor millet (canakkale-lilerin cogu 1 kez bile ugramasa da).
yani arada iyi kaynamis elemanin cukkalamasi.
"arkeoloji dunyasinin babasi"
yakistirmasi fazla abartili. 1700-lerde 1800-lerin baslarinda
ingiliz, fransiz arkeologlar var o unvanin sahiplerinden, o gunun imkanlariyla ciddi ciddi arkeologluk yapan.
truva-yi bulan ve soyan kisi demek yeterli. hazine bulmak icin harala gurele kazmis denk geldigi yeri.
antik kitaptan bulmaca gibi cozmesine diyecek bir sey yok.
tabi oranin gercekten truva olup olmadigi 5-10 yil oncesine kadar hala tartisiliyordu.
su hititlerin wilusa belgesiyle
sanirim anca daha bir emin olundu.
selamlar.
Yorum Gönder