Waiting for "Superman" gecen eylulde gosterimi yapilan ve yakinlarda da DVD'si cikan bir dokumanter. Bir sure once
Amerika'daki egitim konusunda bir post yayinlamistim burada. Bu film Amerika'da kamu ya da devlet egitimi dedigimiz public school sistemine iliskin irdelemeler yapan bir film. Yonetmeni Davis Gugenheim, Inconvenient Truth'un da yonetmeni.
Filmde cocuklarini devlet okullarina gonderen ya da devletten alip charter ya da ozel okula gondermek isteyen ya da tam tersi bir kac karakter islenmis. Dokumanter egitim sistemindeki aksakliklari, kirikliklari, yanlisliklari isliyor. Ben bu ornekleri genele yayacak kadar Amerika'nin her yerinde okul sistemi kotu olarak gormuyorum ama sistem, citasi yuksek ulkelerle (Finlandiya, Uzak Dogu Asya ulkeleri) karsilastirilinca Amerika, temel egitim test sonuclarinda basi ceken ulkelerde degil!!
Burada devlet okullarinin cogunda sendika var. Bir ogretmen bir okul bolgesinde calismaya basladiginda tenure'unu kazanana kadar is garantisi yok. Okul bolgesine gore degismekle birlikte, bizim burada yasadigimiz bolgedeki okullarda 3 yil ayni okulda calisinca ogretmen bir daha isten cikarilamiyor. Cunku tenure denilen hak geregi, emekli oluncaya kadar ya da kendi istegiyle isten ayrilincaya kadar isi garanti.
Tenure denilen bu sistem aslinda baslangicta universite egitmenlerinin is guvencesini korumak amacli politik ya da uydurma soylentilerle isini kaybetme hakkindan mahrum etmek icin ten year (tenure) -10 yil calismadan sonra verilen bir hakmis. Zamanla universitelerden ilk ogretim seviyesindeki egitimcilere 3 yillik ayni okulda calisma sonucu verilen bir hakka indirgenmis.
Peki ogretmen sinifta kotu performans gosterirse ne olur? Pek de birsey olmuyor. 2-5 yillik suren 27 adimlik proses sonucu ogretmeni isten cikarmak hic de kolay degil. Gecen hafta haberlerde cikti. Chicago devlet okullarindaki ogretmeni sorusturma islemi
su grafikte aciklanmis. Diger eyaletlerde de cok benzer bir sistem var.
Iste bu yuzden superintendent denilen okul yonetcileri sik sik sendikayla catisip dusuk performansli ogretmenleri ve siniflari belirleyip onlarin uzerine gitmeye calisiyorlar ama genelde bu da cok ise yaramiyor. Bugunlerde Wisconsin valisinin adi sik sik haberlerde geciyor, cunku ogretmenlerde tensikata gitmek istiyor ve tabii sendika da ayaklaniyor yapamazsin boyle birsey diye.
Filmde ve medyada cok sik gecen DC devlet okullarinin yuksek profilli okul yoneticisi vardi; adi Michelle Rhee. Adrian Fenty DC valisi secilince DC chancellor'ligine Michelle Rhee'yi getirdi. Michelle Rhee okul performanslarina bakip bazi okullari kapatma, ogretmenleri isten atmaya ve sendikayla pazarliga oturunca sik sik gundeme gelen isim olmustu. Cunku ulkenin baskentindeki devlet okullari, ulke capinda matematik ve okuma testlerinde en kotu sohrete sahip okul bolgesi... Michelle Rhee koydugu hedeflerin bir kisminda basarili oluyor ama sendikayla pazarlikta cok az. 3 yil suresince basinda oldugu okullardaki perfomans artiyor ama egitimde yoneticilik yapmak icin politik destek gerektiginden gecen kasimda Fenty, Primary Election'da koltugu kaptirinca Bayan Rhee de istifa ediyor. Simdilerde
Student First diye devlet okullari egitiminde bir hareketin onculugunu yapiyor.
Filmdeki
KIPP charter okullarindan ve Harlem Children's Zone'dan da bahsedeyim.
Geoffrey Canada diye bir adam var bu ulkede, egitimci ve aktivist bir adam. Cok politikaticin kendisine yonetici olarak almak istedigi adam. NYC public school'lari icin de Mr. Bloomberg'in kendisine chancellor'luk teklifi yapildigi konusuldu. Canada, Harlem'de 97 blokluk alani icerecek buyuklukte, cocuklarin dogumundan baslayip is hayatina atilincaya kadar egitimleriyle ilgilen HCZ diye bir charter school kurmus. Hemen bir dip no ile Charter school'u acikliyayim. Bunlar bir suru regulasyondan bagimsiz sekilde isleyen, kaynagini eyalet ya da lokal okul bolgesinden butceleyen devlet okullari. Genelde akademik basariya donuk calistiklarindan bir suru okulun charter okula donusturulmesi projesi var gundemde.
HCZ iste Geoffrey Canada'nin basarisi. Istatiktilere gore yoksul, yetersiz kosullardan gelen cocuklarla (Harlem'de yasayanlar gibi), durumu iyi olan standart kosullarda egitim alan cocuklar arasinda,
kapanmaz bir acik oldugu tezi ortaya atilmis 10-15 yil oncesinde. Ancak teke tek cocuk takibi, motive eden bir mufredat, performansi yuksek ogretmenler ile HCZ'dan mezun olup universiteye giden ogrenci orani %96. Film diyor ki; iste olabiliyormus. Neden bu diger devlet okullarinda da basarilamasin ki???