Oyle deniyormus oraya eko-arkeolojik park. Turu aldigimizda yuzmeye de gidilecek diye havlu, mayo gibi deniz kiyafetlerimizi de aldik yanimiza. Gerci onca yorgunlugun ustune pek de yuzme keyfim yoktu ama burayi gorunce hepten ya vazgeciyorsunuz, ya da arkamdaki Long Island'dan gelen 2 ogretmen genc kiz gibi gozu kapali atliyorsunuz. Soyle ki, yuzeyden 30 mt derinliginde bir kaynak suyu dusunun ve merdivenlerle inip sonra buz gibi suya atliyorsunuz. Isteyene can yelegi veriyorlar ama mulkiyeti ozel yere ait oldugundan girmeden once dus almaniz gerekiyor. Bana klostrofobik geldi ama eglenen de coktu.
Biz oglusla parkta gezindik biraz. Buralara tam anlamiyla bahar geldiginden insanin ici aciliyor. Maya piramidindeki alanda gezinirken hediyelik esya satanlardan gecilmiyordu, anlasilan iyi bir ticaret yolu bulmus Meksikalilar ama Ik-kil sakin ve kafa dinlemelik. Birazdan otobusumuze binip biralarimizi icerken otele donuyoruz. Herkes yorgun ve uyumakli. Yolda giderken jandarmaya benzer polisin, askerlerin sik sik arama yaptiklarini goruyorum. Ara ara yolu kesip arabalari bosalttirmalari, radar uygulamalari derken 8'di otele geldigimizde. Dedim ya, biz otelde bir compound'da yasiyormusa benzer bu ulkenin gerceklerinden uzagiz.
Genel olarak bu tatilimizde hicbir aksaklik yasamadik. Dusundugumuzden cok daha pofesyonel bir servis aldik ki, bu da hosumuza gitti. Cancun havaalani temiz, duzenli ve icerde beklemek gayet rahat. Gene hediyelik esyalara gelecek konu ama bu ulkede gercekten cok zevkli seyler var. Havaalaninda da son kez olsa goz zevkimizi doyurup NY'a donuyoruz.
Maya fotolari burada.
Ik-kil fotolari burada.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder