Evvelki yaz, Canakkale'de kuafore gitmistim. Hep berberlerde konusulur ya, sohbet etmeye basladik sacimi kesen cocukla. Benim Amerika'da yasadigimi bilmeden, aslinda hayatta amacinin kapagi yurtdisina atmak ve hayalinin de Amerika oldugunu soyledi. Neden dedim. Is kosullari iyi, iyi kazaniyorsun, bedava saglik sistemi oldugunu, herkesin iyi, esit kosullarda yasadigini soyledi. Hangi filmde boyle bir ulke gordugunu anlamadigimi soyledim ama dilim dondugunce burayi anlatmaya calistim sonrasinda. Simdi isterdim ki ona Sicko'yu izlettirebileyim.
Michael Moore gene dokturmus Sicko dokumanteri ile. Film Amerikan saglik sistemini irdeliyor. Burada neyin olmadigiyla, baska gelismis ulkelerde neyin oldugunu anlatan bir yapim. Oldukca goz acici, bilgilendirici…
Amerika'da yaklasik 50 milyon insanin sigortasi yok. Yani her 6 kisiden biri sigortasiz. Devletin genel saglik sigortasi kapsami olmadigi icin, paraniz olsa bile varolan rahatsizliklardan (pre-existing condition), cok sisman, cok zayif gibi durumlardan dolayi kendiniz ozel police almak isteseniz de sigorta sirketlerinin sizi reddetme durumu var. Emeklilikle beraber 67 yasinda medicare denilen saglik sigortasina sahip olabiliyorsunuz ama o zamana kadar ancak isiniz var ise ... Ya da kendi cebinizden para verirseniz sigortali olabiliyorsunuz.
2 cesit sigorta tipi var. PPO, yani herhangi bir doktora referans olmadan gidebileceginiz, digeri de HMO. Once aile hekimini gorup, o gerek gorurse sizi uzmana sevk edebilecek bir sistem. Police miktarlari co-pay denilen her doktor visit'indeki katki payi ile deduction denilen belirli bir limite kadar kendi cebinizden odemeniz gereken miktar, doktor visit'leri sayisi, hangi doktor ziyaretlerini ve sigortanin anlasmali oldugu doktorlar (in network), referral denilen once aile doktorunun gorup onun yonlendirilmesiyle gidilecek uzman doktor saptamalarina gore degisir. Ortalama, 4 kisilik bir ailenin yillik sigorta odemesi 10-12bin dolardir denilebilir.
Hastasiniz tedaviye ihtiyaciniz var. Kim karar veriyor bunun onaylanip onaylanmayacagina: Sigorta sirketleri. Peki buradaki onay mekanizmasi kimlerden geciyor. Doktorlardan. Hatta yer yer yapilan soylesilerde, kim daha cok tedavi talebini redderse o doktor daha cok ikramiye (bonus) aliyor !?!! Bu konuda kongreye gelip gunah cikaran bir hekimin soylemi vardi, bu sistemin ic yuzunu anlatan.
Sabah radyoda dinliyordum. Baskanlik secimi dolayisiyla kampanyalara yapilan bagislardan bahsediyordu. Bu baglamda sigorta sirketlerinin, pharmaceutical denilen ilac sirketlerinin, doktorlarin ne kadar buyuk hayirsever oldugunu soylememe gerek var mi bilmem. Cunku "sen beni destekle ben de secilince seni kollarim" mantigiyla calisan bir sistem ne kadar saglikli calisir cevabi soruda belli degil mi?
Zaman zaman onceki baskanlik yarislarinda devletin gozetiminde olan bir saglik sistemi (Government-run health care) hep gundeme gelmis. Hatta Clinton yonetiminde Hillary'nin ajandasindaki onemli maddelerden biriymis ama o da bunu beceremeyip karsi lobilere yenik dusmusler.
Peki diger gelismis ulkelerdeki durum nedir? Filmde Kanada, Fransa ve Kuba'dan ornekler veriliyor.
Kanada'da herkesin OHIP denilen bir saglik karti var. Hatta sirf bu sistemden yararlanmak icin Kanadalilarla evlilik yapanlar var. Saglik bedava ve Kanadalilarin yasam omru Amerikalilardan 3 yil daha uzunmus.
Ingiltere: NHS (National Health System) denilen genel saglik sistemi var herkesin faydalandigi. 10$'lik katki payi ile acile ya da normal doktor ziyaretlerine gidibiliyorsunuz ve bundan yararlanmak icin isinizin olmasi gerekmiyor.
Gelelim Fransa'ya. Dunya uzerinde saglik sistemi en iyi olan ulke Fransa'ymis. Filmde diyor ki, ortalama, calisan bir Fransiz su asagidaki kosullara sahiptir.
Michael Moore gene dokturmus Sicko dokumanteri ile. Film Amerikan saglik sistemini irdeliyor. Burada neyin olmadigiyla, baska gelismis ulkelerde neyin oldugunu anlatan bir yapim. Oldukca goz acici, bilgilendirici…
Amerika'da yaklasik 50 milyon insanin sigortasi yok. Yani her 6 kisiden biri sigortasiz. Devletin genel saglik sigortasi kapsami olmadigi icin, paraniz olsa bile varolan rahatsizliklardan (pre-existing condition), cok sisman, cok zayif gibi durumlardan dolayi kendiniz ozel police almak isteseniz de sigorta sirketlerinin sizi reddetme durumu var. Emeklilikle beraber 67 yasinda medicare denilen saglik sigortasina sahip olabiliyorsunuz ama o zamana kadar ancak isiniz var ise ... Ya da kendi cebinizden para verirseniz sigortali olabiliyorsunuz.
2 cesit sigorta tipi var. PPO, yani herhangi bir doktora referans olmadan gidebileceginiz, digeri de HMO. Once aile hekimini gorup, o gerek gorurse sizi uzmana sevk edebilecek bir sistem. Police miktarlari co-pay denilen her doktor visit'indeki katki payi ile deduction denilen belirli bir limite kadar kendi cebinizden odemeniz gereken miktar, doktor visit'leri sayisi, hangi doktor ziyaretlerini ve sigortanin anlasmali oldugu doktorlar (in network), referral denilen once aile doktorunun gorup onun yonlendirilmesiyle gidilecek uzman doktor saptamalarina gore degisir. Ortalama, 4 kisilik bir ailenin yillik sigorta odemesi 10-12bin dolardir denilebilir.
Hastasiniz tedaviye ihtiyaciniz var. Kim karar veriyor bunun onaylanip onaylanmayacagina: Sigorta sirketleri. Peki buradaki onay mekanizmasi kimlerden geciyor. Doktorlardan. Hatta yer yer yapilan soylesilerde, kim daha cok tedavi talebini redderse o doktor daha cok ikramiye (bonus) aliyor !?!! Bu konuda kongreye gelip gunah cikaran bir hekimin soylemi vardi, bu sistemin ic yuzunu anlatan.
Sabah radyoda dinliyordum. Baskanlik secimi dolayisiyla kampanyalara yapilan bagislardan bahsediyordu. Bu baglamda sigorta sirketlerinin, pharmaceutical denilen ilac sirketlerinin, doktorlarin ne kadar buyuk hayirsever oldugunu soylememe gerek var mi bilmem. Cunku "sen beni destekle ben de secilince seni kollarim" mantigiyla calisan bir sistem ne kadar saglikli calisir cevabi soruda belli degil mi?
Zaman zaman onceki baskanlik yarislarinda devletin gozetiminde olan bir saglik sistemi (Government-run health care) hep gundeme gelmis. Hatta Clinton yonetiminde Hillary'nin ajandasindaki onemli maddelerden biriymis ama o da bunu beceremeyip karsi lobilere yenik dusmusler.
Peki diger gelismis ulkelerdeki durum nedir? Filmde Kanada, Fransa ve Kuba'dan ornekler veriliyor.
Kanada'da herkesin OHIP denilen bir saglik karti var. Hatta sirf bu sistemden yararlanmak icin Kanadalilarla evlilik yapanlar var. Saglik bedava ve Kanadalilarin yasam omru Amerikalilardan 3 yil daha uzunmus.
Ingiltere: NHS (National Health System) denilen genel saglik sistemi var herkesin faydalandigi. 10$'lik katki payi ile acile ya da normal doktor ziyaretlerine gidibiliyorsunuz ve bundan yararlanmak icin isinizin olmasi gerekmiyor.
Gelelim Fransa'ya. Dunya uzerinde saglik sistemi en iyi olan ulke Fransa'ymis. Filmde diyor ki, ortalama, calisan bir Fransiz su asagidaki kosullara sahiptir.
- Yasam sureleri Amerikalilardan daha uzun.
- Eger calisiyorsaniz bireysel saglik sigortasinin %65'i devlet, %35'i sirket tarafindan karsilanir.
- Varolan rahatsizliklar, saglik hizmetlerinden yararlanmak icin bir engel degil.
- Hasta oldugunuzda limitsiz surede calismama hakkiniz var. Amerika'da mi? Allah gostermesi hasta olmayi. Ya yillik izin gunlerinizden kullanacaksiniz, ya da personal day ya da sick day denilen limitli sayidaki gunlerden izin alacaksiniz. Grip, nezle gibi seyler icin 3-5 gun onemli degil (hos o da onemli oluyor bazen) ama kaza gecirdiniz hastasiniz. Ya da bel fitigi olup calisamaz durumdasiniz. Ya sakatlik durumundan izne cikacaksiniz (STD-short term disability) birkac hafta ya da…. Ben henuz bunun cevabini bilmiyorum.
- Fransa'da haftada 35 saat calisiliyormus. Burada bu sure 40 saat.
- Minimum 5 hafta ucretli izniniz var. Oleley!!
- Evlendiginizde 1 haftalik balayi tatili veriyorlar.
- Ev tasidiginizda 1 gun tasinma icin izin veriyorlar.
- Hastalandiginizda eve ucretsiz doktor cagirma luksunuz var (SOS medicins).
- Bebeginiz oldugunda bebek bakimi icin eve hemsire geliyor. Hatta haftada 2 gun 4 saatden bir devlet personeli gelip size ev islerinde yemek yapiminda yardimci olabiliyor.
- Bebek ve cocuklar icin yuvalar cok ucuz hatta cogu ucretsiz.
Filmde Amerika'da tedavi goremedikleri icin Kuba'daki Guantanama'daki askeri usse gitmeyi deniyor Moore yanindakilerle birlikte. Kimisi 9/11'den kalan solunum yollari sikayetine sahip, kimisinde dis sorunu var … Eh oraya gidemeyince Kuba'ya gidelim bari diyorlar. Ve kendilerini Kuba'li doktorlara emanet edip ucretsiz tedavi olup sonra Amerika'ya donuyorlar ironik bir sekilde. Bu verilerden sonra Amerika'nin dunya saglik hizmetleri siralamasinda 37. sirada oldugunu soylemek lazim.
Bu konu daha cok su kaldirir, bu kadar karamsarligin yaninda cok iyi seyler de var elbette, aklima geldikce, ogrendikce yazarim gene. Artani burada.
2 yorum:
Türkiye'de, Genel Sağlık Sigortası adı altında şu anki haklarımızda elimizden alınarak yeni bir düzenlemeye gidilmeye çalışılıyor.
Bu gidişle ayaktan tedavi haricinde yatan hastalarda sağlık harcamalarına katılacak, emeklilik yaşı 65 olacak, prim gün sayısı 9000 güne çıkarılacak, maaşlar düşecek, maaş 139 ytl üzeri olan( miktar yanlışta hatılıyor olabilirim, hadi 199 ytl olsun. yani 200 dolar bile değil) sağlık harcamaları için prim ödemek zorunda kalacak...
Kısacası ölene kadar çalışın deniyor...
Mine
Durum su ki arkadasim, TR'de emeklilik hala diger ulkelere gore cok erken. Gerci simdi dogan cocuklar 60'dan sonra emekli olabilecekler. AB'ye uyum yasalari babinda da (!) bu tur duzenlemelere gidiliyor ama su andaki bu duzenlemelerin tam bir arapsaci oldugunun farkindayim. Bakalim neler olacak demekten baska birsey gelmiyor...
FB
Yorum Gönder