27 Kasım 2006 Pazartesi

Her Daim NY

Dun dedik, soyle NY'u bastan basa kuzeyden guneye, dogudan batiya trenle bir dolanalim. Bizim evden guneye dogru vurunca ilk durak Yankee Stadyum sonrasinda Grand Central, Rockefeller Center, karsisindaki kilise, Empire State binasi, sonra asagi Manhattan bolgesine inince muhtesem Brooklyn koprusu, Wall Street, Tin Church, Hudson Nehrine bakan mansiyonlar derken gezmedigimiz yer kalmadi. Gezmek diyorsam yaniltici olmasin. NY sehrini simgeleyen yerlerin minyaturlerini yapmislar ve birbirleri arasi yolculugu da gene minyatur trenlerle baglamislar.


Bu gosterinin yapildigi yer NY Botanik Bahcesi. Dikdortgen bir alan dusunun genisce, giristen NY-Tren gosterisinin yapildigi alana kadar yuzlerce tropikal bitkinin arasindan geciyorsunuz. O kadar ic acici, yemyesil ki disardaki dogaya nisbet, uzunca bir sure bu bitkilerin arasindan yurudukten sonra tren gosterisinin oldugu alana geliyorsunuz. Baslangicta bir hayal kirikligi hissediyor insan, cunku tepemizde "bu kadarcik mi?" diye dolasan sadece uc-bes tren var. Yanimdaki Amerikali soyulduk diyor 18$'lik bilet parasini kastederek. Derken asil salona giriyoruz ve gercek menekselerin, bitkilerin, ciceklerin, yesilliklerin, isiklarin, suslerin arasinda NY'un muhtesem gokdelenlerini, binalarini, koprulerini ve aralarinda da dolasan trenleri goruyorsunuz. Ozellikle cocuklar icin muthis eglendirici.

Yaklasik 2 saatlik bir turdan sonra biraz da disarda dolasalim dedik. Botanik bahcesine bir gezi treni koymuslar (bu defaki gercek) ve hava kararmaya yakin da olsa biz disarisini dolasabildik. Bu tur yaklasik yarim saat suruyor. Turu yapan sofor bahcenin her noktasi icin ayri ayri bilgi veriyor. Bir hafta sonu icin zaman ayirmaya deger bir gosteri. Fotograflar Picasa'da.

Hiç yorum yok: