Tatilden donenler icin bir hap olsa mesela. Yuttuktan sonra mesela valizler acilmis, esyalar yikanmis, alisveris yapilmis, ev temizlenmis olsa. Saat farkindan dolayi 4'de uyanmasak, cocuklar hemen alismis olsa, canin kebap isteyip nerenin kunefesi guzeldi diye sormasak karnimiz acikinca. Sonra ise gidince uzak kalinan o surede ne olup bitmis surpriz olmasa, geldiginin aksamina proje koymamis olsalar, yuzlerce email'i okumak da gerekmese, patron senden o isi istememis olsa, ya da sen hemen bitirmis olsan.
Dun, sabahin erken bir saatinde yola cikarken su doktuler arkamizdan Istanbul'da. Ondan once Canakkale'de kirmizi tisortlu kiz nefes nefese tam otobus kalkacakken geldi, el salladi yuzunde yaslar kuruyarak. Canakkale'den once Bozcaada, Datca guzergahlarinda pistik, islandik, serinledik Ege'nin sularinda. Ondan da once cocuklar ates icinde ucmustuk buradan oraya.
Ve iste simdi hayal gibi gelirken orasi, oradayken sanki hic yokmus gibi hissediyorken burasini, buradayiz. Donduk, geldik, hayalmis gibi gorunen yerdeyiz artik. Tatil sonrasi adaptasyon icin bir hap yok ama biz birkac gun hapi yutmus hallerdeyiz.